2. Hukuk Dairesi 2016/68 E. , 2017/4916 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönündne temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı- karşı davacı erkeğin bağımsız konuta çıkma talebinde bulunan eşine "bağımsız ev istersen aileni göremezsin" diyerek tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkek ağır kusurludur. Bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteklerinin reddedilmesi doğru değildir.
3- 11.02.2015 tarihli kolluk tutanağında kadının çalışmadığı belirtilmişken, 25.06.2015 tarihli celsedeki tanık beyanında kadının 4 aydır işsiz olduğu ifade edilmiştir. Davacı- karşı davalı kadının sürekli ve düzenli geliri olan bir işte çalışıp çalışmadığı, yargılama sırasında işten ayrılmış ise kendi isteğiyle mi yoksa zorunlu olarak mı ayrıldığı hususları araştırılarak sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir.
4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re"sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.04.2017 (Per.)