
Esas No: 2020/605
Karar No: 2022/1645
Karar Tarihi: 26.04.2022
Danıştay 9. Daire 2020/605 Esas 2022/1645 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2020/605 E. , 2022/1645 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/605
Karar No : 2022/1645
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı-...
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü))
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ...Deniz Ürünleri Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; takibe konu 2010 ve 2011 yıllarına ait vergi borçlarının 2008 yılından sonrasına ait olması nedeniyle davacının şirket ortağı sıfatıyla devraldığı hisseye isabet eden vergi borçlarından müteselsilen sorumlu bulunduğu, 2011 ve 2012 yılları başından itibaren başlayan beş yıllık tahakkuk zaman aşımı süresinin tarhiyatların 30/12/2015 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle dolduğundan ve borçların vade tarihi olan 29/02/2016 tarihinden itibaren başlayan beş yıllık tahsil zaman aşımı süresinin dolduğundan söz edilemeyeceği hususları açık olmakla birlikte; şirkete ait hacizli iki adet kamyonetin satışının veya değer takdirinin yapılmamış olması durumu karşısında, şirketten tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından söz edilemeyeceğinden, davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde düzenlenen şirket ortağının kusursuz sorumluluğunun, şirkete konulan veya konulması taahhüt edilen sermayeden kaynaklanan mali bir sorumluluk olduğu, bu sorumluluğun ise, Anayasa Mahkemesinin ilgili kararında belirtildiği gibi, ortağın şirket yönetimindeki görev ve yetkilerinden, şirket faaliyetleri üzerindeki denetim ve gözetim hakkından ileri geldiği, bu nedenle, şirketten ayrıldığı için şirket yönetiminde hiçbir söz ve denetim hakkı bulunmayan eski ortağın, yasal defter ve belgelerin yeni yönetim tarafından ibraz edilmemesi sonucunda, sırf defter ve belgelerin kendi ortaklık dönemine ilişkin olması nedeniyle sorumlu tutulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Şirketin mevcut mal varlığının vadesi geçen borçları karşılamadığı, bu nedenle 02/09/2010 ilâ 01/06/2011 tarihinde şirketin %80 hisseli ortağı ve müdürü olan davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlenerek tebliğ edildiği, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
...Deniz Ürünleri Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 4369 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından, sermaye hisseleri oranında, doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları düzenlenmiştir.
7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 2. Maddesinin 1. fıkrasında Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanun'un yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanun'da belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ile aslı bu Kanun'un yayımı tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; ortağı olduğu ...Deniz Ürünleri Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlendiği, anılan şirket tarafından, davacının ortaklıktan ayrıldığı 26/05/2011 tarihinden sonra, 11/06/2018 tarihinde vergi dairesine başvurularak kesinleşmiş alacaklar için 7143 sayılı Kanun'un 2/a maddesi kapsamında taksitlendirme talebinde bulunulduğu ve borcun yapılandırıldığı görülmüştür.
Bu durumda, asıl borçlu şirket tarafından borcun yapılandırılması ile yeni bir hukuki durum ortaya çıkmış olup yapılandırma sırasında borçlu şirketle ilişkisi bulunmayan davacının yapılandırılan borçlar nedeniyle sorumlu tutulmayacağı açık olup, Mahkemece verilen kabule ilişkin karara karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu gerekçeli reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla usule ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2....Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.