Silahla tehdit - 6136 sayılı Yasa"ya muhalefet - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/670 Esas 2020/2167 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/670
Karar No: 2020/2167
Karar Tarihi: 03.02.2020

Silahla tehdit - 6136 sayılı Yasa"ya muhalefet - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/670 Esas 2020/2167 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2016/670 E.  ,  2020/2167 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Silahla tehdit, 6136 sayılı Yasa"ya muhalefet
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanığa yükletilen 6136 sayılı Yasa"ya muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,

    Anlaşıldığından, sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2-Silahla tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    a-Sanık ... ile mağdur ... arasında önceye dayalı husumet olduğu, olay tarihinde bir kıraathanede karşılaştıkları, bu durumdan rahatsız olan mağdur ..."nın arkadaşı müşteki ... ile birlikte arabaya binerek uzaklaştıkları
    sırada sanığın, mağdur ..."e telefon açarak sinkaflı hakaret ettiği, mağdur ..."nın sanığa cezaevi kavşağında olduğunu söylemesi üzerine, sanığın olay yerine gelerek silahla havaya ateş etme biçimindeki tehdit eyleminde, sanığın, diğer müşteki ... ile aralarında dosya kapsamına göre bir husumetin bulunmadığı gözetilerek, kovuşturma aşamasında dinlenmeyen müşteki ..."nın beyanına başvurularak olayın açıklattırılması ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek TCK"nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    b-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."İn temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.