Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/618
Karar No: 2018/2295
Karar Tarihi: 26.03.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/618 Esas 2018/2295 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, paydaşı oldukları taşınmazın bir kısmına dava dışı kişinin rızasıyla bina yaptığını, bina değerinin arsa değerinden yüksek olduğunu iddia ederek tapunun iptal edilmesi ve kendileri adına kaydedilmesi veya tazminat talep etmişlerdir. Davalı ise temlik hakkının kişisel hak olduğunu ve müvekkilinin iyi niyetli bir 3. kişi olduğunu savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, davacıların iyiniyetli olduğunu ve dava şartlarının oluştuğunu gerekçe göstererek tapunun iptal edilmesine ve tazminata karar vermiştir. Ancak daha sonradan imar uygulaması sonucu taşınmazın ayrılmış olduğu ve davacıların bina yapılan imar parselinde mi yoksa başka parselde mi kaldığı tartışmalı kalmıştır. Bu nedenle verilen kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 18/9. maddesi kararda yer almaktadır.
14. Hukuk Dairesi         2018/618 E.  ,  2018/2295 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.01.2008, 25.07.2009 ve 15.02.2010 gününde verilen dilekçeler ile temliken tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 27.11.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, TMK’nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davaya konu taşınmazın paydaşlarından olan dava dışı ... ....’ın rızasıyla payına düşen kısmına bina yaptığını, taşınmazın diğer paydaşlarının da buna muvafakat ettiğini, davacıların taşınmazı 1994 yılından beri malik sıfatıyla kullanıp bugünkü durumuna getirdiğini, ancak dava dışı ... ....’ın taşınmazdaki payını muvazaalı olarak davalıya devrettiğini, inşaatın değerinin arsa değerinden fazla olduğunu ileri sürerek TMK. 724. maddesi uyarınca davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde binanın değerinin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, temlik isteme hakkının kişisel hak olduğunu, 3. kişiye karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, arsanın ifrazının mümkün olması, davacıların iyiniyetli olması ve dava şartlarının oluşmuş olması gerekçesiyle “...davanın kabulü ile, 128 ada 1 no’lu parselde 02.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda ve ekli krokisinde 131 ada 5 parsel numarası ile gösterilen toplam 182,44 m2’lik imar parseline tekabül eden kısmının keşif tarihindeki değeri olan 82.310,66 TL temliken tescil bedelinin davalılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesi karşılığında davalılar adına olan tapusunun iptaline, davacılar adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, depo edilen bedelin karar kesinleştiğinde davalılara ödenmesine...” karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Davaya konu 1 pafta 5 parsel sayılı taşınmazın 16.060 m2 ve fındık bahçesi olarak tapuda kayıtlıyken 03.01.2012 tarihinde 3402 yasanın 22/2A maddesi uyarınca 128 ada 1 parsel ve 15.246,98 m2 miktarıyla kayıtlandığı, yargılama sırasında imar uygulaması görerek 17.06.2016 tarihinde çok sayıda imar parselinin oluştuğu, mahkemece yapılan uygulama sonucu davacılara ait binanın 131 ada 5 sayılı imar parselinde kaldığının bildirilmesine rağmen 131 ada 5 sayılı imar parselinin tapu kaydı getirtilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu 5 parsel iken 128 ada 1 parsel olan taşınmazda 17.6.2016’da yapılan imar uygulaması ile oluşan imar parselleri 134 ve 135 adalarda olup 17.06.2016’da tescil edilmişlerdir.
    UYAP üzerinden yapılan sorgulamada ise 131 ada 5 sayılı imar parselinin 05.03.2018 tarihinde dava dışı ... .... adına tapuda kayıtlı olduğu görülmüştür.
    Bilindiği üzere, 3194 sayılı yasanın 18/9. maddesi uyarınca kadastral parselde hak sahibi olan kişiler tarafından yapılan binaların imar uygulaması sonucu başkası adına kaydedilen imar parselinde kalması durumunda hak sahiplerinin, yapı ömrünü tamamlayıncaya kadar veya kaim bedeli ödeninceye kadar yapıyı kullanma haklarının bulunduğu kuşkusuzdur. Böylesi bir durumda temliken tescilin söz konusu olmayacağı da tartışmasızdır.
    Mahkemece, dava konusu binanın 131 ada 5 parselde kaldığı şeklinde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş ise de dosya kapsamından 135 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 182,44 m2 yüzölçümü ile 17.06.2016 tarihle davalılardan .... adına tapuya kayıtlı olduğu, 131 ada 5 sayılı parselin ise UYAP’tan yapılan sorgulamasında dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davacılara ait yapının hangi imar parselinde kaldığı kuşkuya yer bırakılmaksızın belirlenerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra Dairemizin ilkeleri doğrultusunda bir karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece, değinilen hususlar gözetilemeden eksik inceleme ve araştırmayla yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi