3. Ceza Dairesi 2019/7980 E. , 2019/19541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."a karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında katılan ..."a karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Talimat yoluyla savunması alınan ve dosya içerisinde mevcut adli sicil kaydı yüzüne okunmayan sanık hakkında, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesinin ek savunma hakkı tanınmadan uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA,
3) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar ..., ... ve ... müdafii ile sanık ... ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanıkların silahtan sayılan aletlerle, hep birlikte katılanı yaraladıkları olayda, suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi, sanıkların kastının yoğunluğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı da dikkate alınarak, TCK"nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK"nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesine ve hakkaniyete uygun şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Katılan hakkında Ardahan Devlet Hastanesinde görevli ortopedi ve travmatoloji uzmanı tarafından düzenlenen 13.06.2014 tarihli raporun hükme esas alınacak yeterlilikte bulunmadığı, rapor içeriğine göre kemik kırığının kaynama sürecinin devam ettiği, henüz bacağına yük verilmediği ve kötü bir kırık olup, iyileşmeme olasılığı bulunduğunun belirtildiği, katılan vekilinin de müvekkilinin bacağını halen eskisi gibi kullanamadığını beyan ettiği anlaşılmakla, katılanın, geçici ve kesin raporları ile yaralanmasına ilişkin tüm tedavi evrakları ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz rapor ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Talimat yoluyla savunması alınan ve dosya içerisinde mevcut adli sicil kaydı yüzüne okunmayan sanık ... hakkında, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesinin ek savunma hakkı tanınmadan uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
d) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden; sanığın kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verildikten sonra, hükmün başka bir fıkrasında, yasal olmayan gerekçe ile "sanığa verilen cezanın adli para cezası olması dikkate alınarak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına yer olmadığına," karar verilmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
e) Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
f) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, katılanın hükme esas alınan adli raporunda, vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin ağır (5.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre cezada orantılılık ilkesine aykırı olarak sanıkların cezasında (1/6) oranında artırım yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafii ile sanık ... ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.