11. Ceza Dairesi 2016/5596 E. , 2018/1462 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanmak
HÜKÜM : 2004 takvim yılı için düşme
2006-2007 takvim yılları için mahkumiyet
1-Sanık hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan davanın düşürülmesi hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde ;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde ;
Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında, sanığın faturaların gerçek mal alışverişine dayandığını, sahte olduğunu bilmediğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, asılları dosyada bulunan sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediğinin ve dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde ve birleştirilmesi mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması; sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve şirket adına yapılan işlemlerde sanıkla muhatap olup olmadıklarının sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3-Kabule göre de;
a)TCK"nın 43. maddesinin uygulanması sırasında 3 yıl 12 ay 22 gün hapis cezası yerine 4 yıl 22 gün hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.