Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14135
Karar No: 2014/15131
Karar Tarihi: 27.05.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/14135 Esas 2014/15131 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/14135 E.  ,  2014/15131 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/01/2014
    NUMARASI : 2013/379-2014/4

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte borçlunun takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayet kısmen kabul edilerek faiz kalemlerinin bir kısmının icrasının geri bırakılmasına ve şikayetçinin kefaleten sorumlu olduğu alacak kaleminin ise tamamının icrasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir.
    1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    a-İİK.nun 150/ı.maddesinde; "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürlüğüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayri nakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikayette bulunmak hakkı saklıdır...” hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, şikayetçi borçlu kendisine gönderilen hesap kat ihtarlarına itirazda bulunduğunu iddia ve ispat etmemiştir. Bu durumda, İİK.nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olup, borçlunun sözkonusu miktara yönelik itirazı dinlenemez. Ancak, icra mahkemesince, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygunluğu ve ayrıca, hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işleyecek faiz miktarı hesaplanarak denetimi sağlanmalıdır.
    Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen raporda, ihtarnamede ödeme için verilen sürenin dolmasından, diğer bir ifade ile temerrüt tarihinden takip tarihine
    kadar geçen süre için temerrüt faizi hesaplandığı görülmektedir. Oysa, temerrüt faizi yanında, ihtarnamede belirtilen hesap kat tarihinden, ihtarnamede ödeme için verilen sürenin bitimine, yani temerrüt tarihine kadar akdi faiz de hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece bu yönden eksik bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsizdir.
    b-Takip dayanağı ipotek akit tablolarının incelenmesinde, borçlu şirketin kefalet sözleşmelerinden kaynaklı borçlarının da ipotek ile teminat altına alındığı anlaşılmaktadır. Şikayetçi şirket kendi kefalet borcu için banka lehine ipotek vermiştir. Bu nedenle, Güney Emlak İnş.Taah.San.ve Tic. Ltd.Şti."nin kullandığı kredi ile ilgili sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğundan ve kefalet borcu da ipotek kapsamında olduğundan, alacaklının sözkonusu kefalet alacağını talep etmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur. Kefalet borcu şikayetçi şirkete ait olup, Güney Emlak İnş.Taah. San.ve Tic. Ltd.Şti., lehine ipotek verilen asıl borçlu değildir. Bu nedenle anılan şirketin de borçlu gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
    O halde, mahkemece, borçlu şirketin imzaladığı kefalet sözleşmelerinden kaynaklanan alacak kaleminin iptal edilmesi doğru değildir.
    2-Borçlunun temyiz itirazlarına gelince;
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    TMK."nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği, ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. TMK"nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir. HGK"nun 24.05.1989 tarih ve 1989/11-294 E, 1989/378 K. sayılı kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur.
    Somut olayda, üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan takipte alacaklı toplam 1.850.000,00 TL talep etmiş ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 1.950.000,00 TL ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere talep sınırlanmış ise de, sonrasında 1.000.000,00 TL mer"i teminat mektubunun depo edilmesi istenmiştir. Dolayısıyla bu şekilde toplam 2850000,00 TL talep edilmek suretiyle limit aşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, borçlu, ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacağından limiti aşan kısmın iptali gerekir. Mahkemece bu hususun gözetilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : 1-Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle alacaklı lehine;
    2-Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle borçlu lehine İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi