4. Hukuk Dairesi 2015/13008 E. , 2017/4959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedenine dayalı maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazda, 01/05/1989 başlangıç tarihli kira kontratı ile mecuru boş arsa olarak kiraladığını, arsada bazı düzenlemeler yaparak 2. el araçların alım satımını yaptığı işyeri haline getirdiğini, resmi vergi kaydında işyeri adresi olduğunu, işyerinde olmadığı saatlerde, yardımcı elemanları varken davalının adamlarının gelerek arsayı kendilerinin satın aldıklarını belirterek zorla çıkardıklarını, bahçeye araçlar çektiklerini, işyerine giremediğini ve hakarete uğradığını, davalı ve adamları tarafından tesis ve tesisatın araç satış galerisi olarak kullanıldığını, büro malzemelerini dahi alamadığını, yapmış olduğu masrafların karşılığını alamadığından maddi zarara uğradığını, zararın tazmini ve tahliye için Kartal 8. Noterliği’nden ihtarname gönderildiğini, ancak davalı tarafından kullanılmaya devam edildiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, müvekkili tarafından taşınmazın satın alındığını, taşınmazın kiralandığına ilişkin tapu kütüğünde şerh bulunmadığını, bu nedenle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunamayacağını, taşınmazın davaya konu yapılan davacının kullandığı ve müvekkili tarafından işgal edilmediğini belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; tapu kütüğünde şerh olmadığı, bu nedenle kira akdinden doğan borç ilişkisinin eşyaya bağlı borç haline gelmediği, yeni malikin taşınmazı iktisap etmesi ile birlikte kira ilişkisine dahil olmakla, eski malikin borçtan kurtulacağı, davacının kiracılık sıfatının da olmadığı, dava konusu yerde yaptığı masrafları ve bulunan yapının davalı tarafından yıkıldığının dosya kapsamında ispatlanamadığı belirtilerek maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davaya konu yapılan taşınmazı daha önce davacının kullandığı ve elektrik aboneliğinin bulunduğu, elektrik tesisatına ait 15/12/2011 tarihli sözleşmenin dosya içerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar kiralanan taşınmazdaki yapıların davacı tarafından inşa edildiği kanıtlanamamış ise de elektrik aboneliğinin davacı tarafından yaptırıldığı sabit olduğundan davacının bu faydalı masrafı isteme hakkı vardır. Elektrik tesisatı ve abonelik için yapılması gereken masraf belirlenerek talebin işbu bölümünün kabulü gerekirken davanın tümden reddi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.