Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3494
Karar No: 2022/1645
Karar Tarihi: 27.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3494 Esas 2022/1645 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3494 E.  ,  2022/1645 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3494
    Karar No : 2022/1645

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : 1-…
    VEKİLİ: Huk. Müş. Av. …
    2-… Bakanlığı…
    VEKİLİ: I. Huk. Müş. Yrd. V. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 19/11/2020 tarih ve E:2016/18964, K:2020/5282 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacının, komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken E.E.A. isimli şahsın iletişiminin dinlenmesi olayında kasıtlı olarak gerçeğe aykırı belgeler düzenlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, suçun işleniş tarihi itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi gereğince ceza verme yetkisi bakımından zaman aşımı süresi dolduğundan dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 19/11/2020 tarih ve E:2016/18964, K:2020/5282 sayılı kararıyla;
    Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/12. maddesinin iptali istemi yönünden;
    23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 08/03/2018 tarih ve 30354 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun hükümleri dikkate alındığında, davacı hakkında uygulanan meslekten çıkarma cezasının dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün yasal dayanağı ile ilgili herhangi bir duraksama bulunmadığı, bu Tüzük hükümleri uyarınca tesis edilen disiplin cezalarının, gerek 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, gerekse 7068 sayılı Kanun uyarınca tesis edilmiş kabul edileceğinin kurala bağlandığının görüldüğü,
    Bu durumda, dava konusu Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün yasal dayanağı mevcut olduğundan anılan Tüzük'te bu yönden hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Öte yandan, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün dava konusu 8/12. maddesinde, kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek fiilinin meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayıldığı, anılan düzenlemelerin, polislik mesleğinin önem ve özelliği dikkate alınarak, toplum nazarındaki saygınlığının korunması ve teşkilat personeline duyulan güvenin sarsılmamasını sağlamak amacını haiz olduğu ve personel ve disiplin hukuku ilkelerine aykırı bir yönünün bulunmadığı, ayrıca polislik mesleğinin niteliği dikkate alındığında “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek“ fiilinin meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gereken fiiller arasında sayılmasının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu anlaşıldığından, anılan Tüzüğün 8/12. maddesinde bu yönden de hukuka aykırılık bulunmadığı;
    … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemi yönünden;
    Disiplin amiri veya disiplin kurulunun öncelikli olarak disiplin hukuku yönünden cezayı vermeyi gerektirecek bir suçun var olup olmadığı yolunda değerlendirmede bulunmasının, varlığı halinde suçun kim tarafından, ne şekilde, ne zaman işlendiğini, fiilin karşılığı olan cezanın ne olduğunu tespit etmesinin, ona göre zaman aşımı hallerini, bir alt ceza tayinine mahal olup olmadığı durumlarını da değerlendirerek bir karar vermesinin, disiplin hukukumuzda öngörülen bir süreç olduğu; kaldı ki disiplin hukukumuz ve ilgili mevzuatta bu sürecin aksine bir düzenlemenin de bulunmadığı,
    Bu nedenle davacı vekilinin, zaman aşımına uğradığı önceden bilinen bir disiplin cezası için hiçbir şekilde soruşturmaya başlanamayacağı, karar alınamayacağı yolundaki iddiasının yerinde görülmediği,
    Öte yandan, dava konusu işleme esas soruşturma raporu ile dosyadaki diğer bilgi ve belgeler incelendiğinde; dava konusu işlemin tesisine dayanak dinlemelerin iletişimin dinlenmesini gerektirecek emareler olmaksızın, hukuki dayanaktan yoksun gerekçeler gösterilerek, gerçeğe aykırı belge düzenlemek suretiyle yapıldığının, dinlenen kişinin, iletişimin dinlenmesine esas teşkil edecek Teknik Takip ve İzleme Talep Formlarında belirtilen örgütsel faaliyet içerisinde olmadığının, yapılan dinleme işleminin gerekçeleri ve amaçları itibarıyla 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun ek 7. maddesinde öngörülen amaçlarla bağdaşmadığının anlaşıldığı,
    Ayrıca, dinleme işlemlerinin hakim kararı ile yapılmasının, bu kararlara esas teşkil eden formların gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi durumunu ve bu bağlamda işlemin hukuka aykırılığını ve suç olma vasfını ortadan kaldırmadığı,
    Bu durumda, davacının "kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek" fiilini işlediği anlaşıldığından, anılan fiili nedeniyle meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, suçun işleniş tarihi itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesi gereğince ceza verme yetkisi bakımından zamanaşımı süresi dolduğundan dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
    gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, temyize konu kararda suçun sabit olduğu yolunda kesin ifadelere yer verilmesinin anılan kararı sakatladığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması"
    sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Diğer taraftan, davacının imzasını taşıyan ve "E.E.A. isimli şahsın liderliğini yaptığı suç örgütünün ihale süreçleri içinde ihaleye katılan veya katılmak isteyen kişiler üzerinde baskı ve şiddet uygulayarak bu kişileri tehdit ettiği, ihaleyi düzenleyen kamu görevlileri ile açık veya gizli anlaşma yaptığı, hileli davranışlarla ihaleye katılımı engellediği, bu yolla kamu hazinesini zarara uğrattığı yönünde güvenilir kaynaklardan bilgiler elde edildiği" ifadelerine yer verilen iletişime müdahale talep yazısına istinaden alınan hakim kararı uyarınca E.E.A.'nın iletişiminin dinlenmesi işlemi ile ilgili yapılan inceleme sonucunda, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; İstihbarat Daire Başkanlığınca, E.E.A.'nın takip ve dinlenmeye başlandığı tarih öncesinde kaydının bulunmadığı ve dinlemeye esas teşkil edebilecek nitelikte herhangi bir örgütsel faaliyetinin ve belgeye dayanan bir irtibatının tespit edilemediği, ayrıca E.E.A.'nın dinlenmesi işlemlerinde belirtilen suç örgütü gerekçesinin doğrulanmadığının görüldüğü, dolayısıyla E.E.A.'nın iletişiminin dinlenmesi işleminin, belirtilen gerekçeler dışında, iletişimin dinlenmesini gerektirecek bilgi ve emareler olmaksızın dayanaktan yoksun gerekçeler gösterilerek, gerçeğe aykırı belge düzenlemek suretiyle yapıldığı gerekçesiyle davacının meslekten çıkarma cezası ile tecziyesine karar verilmiştir.
    Uyap kayıtlarının incelenmesinden; davacının "resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediğinden bahisle yapılan ceza yargılaması sonucunda, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla eyleminin sabit olduğu gerekçesi ile 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, suçun terör örgütü faaliyeti kapsamında işlenmesi sebebiyle cezada artırım yapılarak 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; anılan karara yönelik istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 19/11/2020 tarih ve E:2016/18964, K:2020/5282 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 27/04/2022 tarihinde, Daire kararının Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğüne ilişkin kısmı yönünden oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.

    KARŞI OY

    X- 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 83. maddesinde, "Gerek inzibat komisyonları tarafından ve gerek salahiyet dairesinde re'sen verilecek inzibat cezalarını icap ettiren fiil ve hareketlerin ne olduğu ve cezaların derece ve miktarı, polis mesleğinin haiz olduğu hususiyet ve ehemmiyet gözetilerek tanzim edilecek nizamnamede tayin olunur. Memuriyetten ihraç cezası müstesnadır." kuralı yer almış; anılan maddenin iptali istemiyle açılan davada, anılan Kanun'un 83. maddesinin birinci cümlesinin, Anayasa'nın 38. maddesinde yer alan "suçta kanunilik" ilkesine ve 128. maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen "kanuni düzenleme ilkesine" aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararıyla iptaline karar verilmiştir.
    Daha sonra Anayasa'nın 121. maddesi ile 25/10/1983 tarih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca 02/01/2017 tarihinde kararlaştırılan ve 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesi ile söz konusu 83. madde yürürlükten kaldırılmış, yine bu Kanun Hükmünde Kararname ile Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin de aralarında bulunduğu genel kolluk görevlilerinin tabi olacağı disiplin hükümleri düzenlenmiştir.
    682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/03/1979 tarih ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezalarının, bu Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca verilmiş addolunacağı ve bu Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezalarına bağlı olarak yapılmış idari işlemlerin aynen muhafaza olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Bilahare 08/03/2018 tarih ve 30354 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun ile de; Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirleri ve kurulları, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususlar düzenlenmiş, Kanun'un geçici 1. maddesinde; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 657 sayılı Kanun, 6413 sayılı Kanun ve 3201 sayılı Kanun ile 23/03/1979 tarih ve 7/17339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre resen veya yetkili disiplin kurullarınca verilmiş olan disiplin cezalarının bu Kanun hükümleri uyarınca verilmiş addolunacağı; bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezalarına bağlı olarak yapılmış idari işlemlerin aynen muhafaza olunacağı kuralına yer verilmiştir.
    Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine yasal dayanağı kalmadığı için hukuka aykırı bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün iptali gerekmekte ise de, yukarıda bahsi geçen 682 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve sonrasında 08/03/2018 tarih ve 30354 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7068 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle Tüzüğün uygulanma imkanı kalmadığından, düzenleyici işlemin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken Dairece bu yönden davanın reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, Daire kararının düzenleyici işlemle ilgili bu kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara bu yönden katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi