Esas No: 2020/487
Karar No: 2022/2987
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 4. Daire 2020/487 Esas 2022/2987 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/487 E. , 2022/2987 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/487
Karar No : 2022/2987
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : S.S. … Konut Yapı Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı kooperatif adına, düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, sahibi olduğu taşınmazın devrinden doğan satış kazancı beyan dışı bırakıldığından bahisle 2012/4,9,10,11 dönemlerine ilişkin re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; olayda, her ne kadar davacı kooperatif adına sahibi olduğu arazinin trampa edilmesi işleminin ortak dışı işlem olduğu ve arazinin trampa edilmesi karşılığında kooperatif aktifine alınmaksızın doğrudan ortaklar adına tescil edilen otomobillerin ortaklara dağıtılmış kabul edilmesi görüşüyle dağıtımı yapılan otomobillerin tutarı üzerinden vergi ziyaı cezalı gelir stopaj vergisi tarhiyatı yapılmış ise de, üyelerine konut temini sağlamak maksadıyla kurulan kooperatifin amacını gerçekleştirmek maksadıyla uhdesinde bulunan araziyi … ile trampa etmek suretiyle üyelerine konut ve otomobil sağladığı, bu işlemin bir kazanç sağlama amacı gütmediği gibi yasanın aradığı anlamda ticari bir amaç taşımadığı ve aksi yönde herhangi bir tespit de bulunmadığı, ayrıca kanunda yer alan muafiyet şartının ihlal edildiğinin kabulüne hukuken olanak bulunmadığı anlaşıldığından yapılan vergi ziyaı cezalı gelir stopaj vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; vergi incelemesinin eksik ve yetersiz olduğu sonucuna varıldığından, eksik incelemeye dayalı olarak yapılan dava konusu tarhiyatta bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idarenin istinaf talebinin bu gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından tesis edilen işlemlerin yerinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı kooperatif adına, düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, sahibi olduğu taşınmazın devrinden doğan satış kazancı beyan dışı bırakıldığından bahisle 2012/4,9,10,11 dönemlerine ilişkin re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 4/1-k maddesinde; “Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz) dair hükümler bulunması şartı ile kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak yayımlanan 1 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin 4.13.1.4.3. "Yapı Kooperatiflerinde Ortak Dışı İşlemler " başlıklı bölümünde "Yapı kooperatiflerinin arsalarını kat karşılığı vererek iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılacaktır. Ancak bu kooperatiflerin her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmesi halinde, bu işlem ortak dışı işlem olarak kabul edilmeyecektir." şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 6/b-i alt bendinde; tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin 2. fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) %15 oranında vergi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 4/1-k maddesinde sayılan şartlardan birisi; münhasıran ortaklarla iş görülmesi, kooperatif ortakları dışındaki kişilerle iş yapılmamasıdır. Bu nedenle, kooperatif ortaklarının menfaatlerini korumak ve ana amacın gerçekleşmesi için yapılan işlemlerin ortaklarla iş görülmesi kapsamında sayılması gerekmekte olup, ana amacın gerçekleşmesine yönelik olmayan işlemlerin ise ortak dışı işlem olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatif tarafından, aktifinde bulunan İstanbul ili Beykoz İlçesi … Köyünde kain arazinin … ile trampası karşılığında elde edilen 258 adet konut niteliğindeki taşınmazlar ile aynı sayıda otomobilin iktisap edilerek kooperatif aktifine alınmaksızın ortaklara dağıtıldığı; ancak arazinin trampa edilmesi işleminin ortak dışı işlem olduğu ve arazinin trampa edilmesi karşılığında kooperatif aktifine alınmaksızın doğrudan ortaklar adına tescil edilen otomobillerin ortaklara kar payı olarak dağıtılmış kabul edilmesi görüşüyle dağıtılan otomobillerin tutarı üzerinden vergi ziyaı cezalı gelir stopaj vergisi tarhiyatı yapıldığı ve kaldırılması istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, söz konusu binek otomobili ve konutların ortaklarına dağıtıldığı ihtilafsız olan uyuşmazlıkta, davacı kooperatifin konut sağlama amacını aşarak ortak dışı işlemlerde bulunarak muafiyet şartlarını ihlal ettiği kanaatine ulaşıldığından, dağıtımı yapılan otomobillerin tutarı üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94/6-b-i maddesine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiğinden otomobillerin değeri net tutar olarak kabul edilmek suretiyle brüte iblağ edilerek tarh edilen vergi ziyaı cezalı stopaj vergisinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyoruz.