Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/8462
Karar No: 2022/3008
Karar Tarihi: 27.04.2022

Danıştay 4. Daire 2018/8462 Esas 2022/3008 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/8462 E.  ,  2022/3008 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/8462
    Karar No : 2022/3008

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Limited Şirketi

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle re'sen tarh edilen 2012/1,3,5,6,7,10. dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin tarhiyatının kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete uyuşmazlık konusu faturaları düzenleyen … Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi … hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporundaki tespitler, düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koymaya yeterli olmadığından bahsi geçen firmadan alınan faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık, … Vergi Dairesi mükellefleri … İnşaat Gıda ve Bilişim Tic. Ve San Ltd. Şti. ile … Gıda İnşaat Telekominikasyon Petrol Ürünleri Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporlarındaki tespitlerin, düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koymaya yeterli olduğundan bahsi geçen firmadan alınan faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare vekili tarafından, yapılan işlemin hukuka uygun olduğu, kararın aleyhe olan hükmünün bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Uyuşmazlık konusu dönemde davacının fatura aldığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun değerlendirilmesinden; mükellefin ışıklı tabela, ışıklı reklam panosu ve benzerlerinin imalatı faaliyeti ile iştigal etmek üzere 20/10/2011 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 20/10/2011 tarihli açılış yoklamasında; iş yerinin 80 m2 olduğu, 2 çanta kaynak makinası, 2 adet hilti makinası, 1 adet alüminyum kesme makinası, 2 adet matkap, 1 adet merdiven ile muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu, herhangi bir çalışanın bulunmadığı, 06/08/2012 tarihli yoklamada, iş yerinin kapalı olduğu, mükellefin çevreden tanınmadığı, iş yerinin yaklaşık 30/05/2012 tarihinden itibaren boş olduğunun beyan edildiği, muhtarlık kaydının da bulunmadığı tespitlerinin yapıldığı, 2011 yılı KDV matrahının 332.829,92-TL olduğu halde Bs bildiriminin bulunmadığı, mükelleften mal alan firmalar ise 320.880,00-TL alış beyan ettikleri, 2012 yılı KDV matrahının 2.020.885,00-TL olduğu halde Bs bildirimlerinde 1.979.778,00-TL satış beyan ettiği, mükelleften mal alan firmalar ise 1.360.928,00-TL alış beyan ettikleri, 2011 ve 2012 yılında alış yaptığını beyan ettiği firmalar hakkında sahte fatura düzenledikleri gerekçesiyle vergi tekniği raporlarının bulunduğu, bu nedenle alışlarının tamamının sahte fatura olarak dikkate alındığı, vergi beyannamelerinin verildiği, ödenmesi gereken beyan ettiği vergi borcunun cüzi miktarını ödediği, mükellefin herhangi bir ortaklık veya yöneticilik yaptığı şirketin olmadığı, yapılan karşıt incelemelerde firmaların mükelleften mal veya hizmet aldıklarını beyan ettikleri makina emtia, araç ve ekipmanı bulunmadığı mükellefe ait herhangi bir araç kaydına rastlanılmadığı, gerçekte ticari bir faaliyet yapacak makina ve teçhizata sahip olduğuna ilişkin tespit yapılmadığı, iş yeri olarak bildirdiği adreste bulunmadığı, herhangi bir depo veya şubesinin bulunmadığı, kurulduğu andan itibaren bir ticari faaliyetinin bulumadığı ve düzenlediği faturaların komisyon karşılığı düzenenlenen sahte faturalar olduğu tespit ve değerlendirmelere yer verilmişitr.
    Yukarıda yer verilen tespitlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden; mükellefin beyan ettiği cirolara ulaşabilecek makina ve teçhizata sahip olmadığı gibi 2012 yılında iş yerinin kapalı olduğu, çevreden tanınmadığı, 5. aydan itibaren boş olduğu, bildirilen yüksek tutarlı KDV matrahlarının gerçekleştirebilecek ticari kapasitesinin bulunmadığı mal alışında bulunduğunu bildirdiği firmalar hakkında sahte fatura düzenlemekten vergi tekniği raporları bulunduğu, Ba Bs bildirimlerinin de uyumsuz olduğu ve düzenlediği faturaların gerçek bir mal veya hizmet karşılığında düzenlenmediği sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı dolayısıyla temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi