
Esas No: 2016/2257
Karar No: 2018/2280
Karar Tarihi: 26.03.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2257 Esas 2018/2280 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.06.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davalılardan ...’ın 2006, ...’ın 2001 doğumlu olduğu, gerekçeli kararın kendileriyle birlikte ikamet ettikleri belirtilen anneleri davalı ...’a tebliğ edildiği, dava dilekçesinin ise davalılardan .....’ya bizzat, davalı ...’ya ise adına tebligatı almaya ehil olduğu belirtilen annesi davalı ...’a tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Çocukları ilgilendiren davalarda, çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde, çocuğa bir temsilci atanması gerekir (Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. maddesi). Bu durumda, davalı anne ile çocukları ... ile ..... arasında menfaat çatışması bulunduğu nazara alınarak, küçükleri davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak temsil kayyımının duruşmaya çağrılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.