12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11632 Karar No: 2014/15061 Karar Tarihi: 27.05.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/11632 Esas 2014/15061 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/11632 E. , 2014/15061 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/02/2014 NUMARASI : 2013/595-2014/96
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu, aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde takibin kesinleşmesinden sonra vekillerince sulh ve ibra başlıklı sözleşmenin akdedildiğini, tarafların birbirlerini hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını kabul vaat ve beyan ederek ibra ettiklerini buna rağmen alacaklının hakkındaki icra takibine devam ettiğini belirterek takibin iptalini talep etmiştir. İİK"nun 71. maddesi uyarınca borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, borçlu yanca sunulan 22.05.2012 tarihli belgede şikayete konu icra dosyasının numarasıda belirtilmek sureti ile tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını kabul, vaat ve beyan ederek geri dönülmez bir şekilde birbirlerini ibra ettiklerinin ifade edildiği, belgenin alacaklı vekili ve borçlu vekili tarafından imzalandığı, taraf vekillerinin vekaletnaelerinde sulh ve ibraya yetkilerinin olduğu görülmüştür. Bu durumda borçlunun istemi takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının kendisini borçtan ibra ettiğine ilişkin olup, istemin İİK"nun 71. maddesi uyarınca değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. O halde alacaklı davetiye ile duruşmaya çağrılarak söz konusu sulh ve ibra protokolü kendisine gösterilip beyanı alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre yönünden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.