
Esas No: 2016/5898
Karar No: 2019/1796
Karar Tarihi: 28.2.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/5898 Esas 2019/1796 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davacının davalı işveren yanındaki çalışmaları kapsamında itibari hizmet süresinin tespiti ve sigortalılık süresine eklenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı olan mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun EK. 5. maddesinin 3395 sayılı Kanunla değişik biçiminde bir gemi adamı, gemi ateşçisi, kömürcü ve dalgıcın itibari hizmetten yararlanılabilmesi için çalışmalarının “denizde” geçirilmesinin koşul olduğu hükme bağlanmıştır.
Kanunda öngörülen denizde geçirilmesi gereken hizmetten amaç ise, geminin denizde seyir veya seferde olduğu süreler ile bunun uzantısı geminin limanda bulunduğu sırada, fiilen gemide görevli olarak geçirilen ve denizle bağlantının kopmadığı çalışmalardır (HGK 07.02.2001 t., 2001/21-20 E., 2001/110 K., 23.10.2013 t. 2013/10-176 E., 2013/1477 K.). Aksinin kabulü, gemide çalışanların koşulsuz olarak itibari hizmetten yararlanabileceği sonucunu doğurur ki, bu durum Kanunun açık metnine ve Kanun Koyucunun iradesine aykırıdır.
Davacı 17.3.1988-31.12.1997 tarihleri arası gemi adamı olarak çalıştığının itibari hizmet süresinin tespitini talep ettiği Mahkemece, sadece tanık beyanlarına dayalı olarak isteğin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında, dava konusu olayda, Mahkemece, davacının davaya konu yaptığı sürenin tamamı bakımından, bakıma giren deniz araçlarının kayıtlarının tutulduğu defter ve belgeler,Liman kayıtları, davacının işyerindeki çalışmasına ilişkin bilgileri içeren şahsi sicil dosyası, çalışmaların kayıt altına alındığı belgeler celbedilmeli, bu işleri kayıt altına alan kişi/kişilerin beyanları, sigortalının görevlendirmesini yapan yetkilinin beyanları alınmalı, varsa puantaj listeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak suretiyle ayrıntılı araştırma yapılmalı, ihtilaf konusu dönemde, geminin seferde veya limanda bulunduğu sırada, ne kadar süre gemide görev yaptığı veya fiili olarak çalıştığı, ne kadar sürenin ise gemi dışında, sosyal tesis veya başka bir yerde geçirildiğinin belirlenmesi için, liman başkanlığı idari sınırları içerisinde kaç adet liman bulunduğu, tüm limanların davalı işverene ait olup olmadığı, davalı işverene ait limana gelen ve davacının çalıştığı işverenin römorkörlük hizmetlerini gerçekleştirdiği gemi sayıları liman başkanlığından belirlenerek, bu konuda resmi bir kaydın bulunmaması durumunda, liman başkanlığından ihtilaf konusu dönemde günde, ayda ya da yılda ortalama kaç geminin davalı işverenin işlettiği ve davacının görev yaptığı liman yada limanlara geldiği sorularak, davalı işverenden de bu hizmetlerin ihtilaf konusu dönemde kaç römorkör ve gemi adamı ile gerçekleştirdiği sorularak, ortalama gemi adamı başına gemide geçirilen süreler bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilerek, şüpheli durumlarda sigortalı lehine yoruma gidilemeyeceği de gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan Sanmar Denizcilik Makina ve Tic. A.Ş."ye iadesine, 28.2.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.