20. Hukuk Dairesi 2015/11652 E. , 2017/1293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ..., Hazineyi temsilen Mal Müdürlüğü ve ... köyü muhtarlığını hasım göstererek verdiği 16/03/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ..., ..., ... ve ... mevkilerinde bulunan ve kayıt altına alınmayan taşınmazların eskiden beri kendisinin ve ailesinin nizasız ve fasılasız, malik sıfatı ile zilyetliğinde olduğunu öne sürerek taşınmazların kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; fen ve kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen ve ... ada ... parsel sayılı orman vasfıyla Hazine adına kayıtlı taşınmaz içinde kaldığı belirlenen taşınmaz bölümü hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, (B) harfi ile gösterilen ve ... ada ... parsel sayılı orman vasfıyla Hazine adına kayıtlı taşınmaz içinde kaldığı belirlenen taşınmaz bölümü ile (C) ve (D) harfleri ile gösterilen ve ... ada ... parsel sayılı mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmaz içinde kaldığı belirlenen taşınmaz bölümleri hakkında açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiş, verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, fen ve kadastro bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün 22.10.2008 tarihinde yapılan ve 17.12.2008 tarihinde kesinleşen kadastro sırasında orman olarak Hazine adına tespit ve tescil edilen ... ada ... sayılı parsel içinde kaldığı, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün 22.10.2008 tarihinde yapılan ve 17.12.2008 tarihinde kesinleşen kadastro sırasında da orman olarak Hazine adına tespit ve tescil edilen ... ada ... sayılı parsel içinde kaldığı, (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin ise 31.03.2009 tarihinde yapılan ve 09.09.2009 tarihinde kesinleşen kadastro sırasında mera vasfı ile tespit ve sınırlandırılan ... ada ... sayılı parsel içinde kaldığı, davacının (A), (B) ve (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinde davacının kadastro öncesinde de ekonomik amaca uygun kazanmayı sağlayan zilyetliğinin bulunmadığı belirlendiğine göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, kararın gerekçe kısmında ... ada ... parsel sayılı taşınmaz içinde kalan ve uzman bilirkişi raporunda orman olduğu belirtilen ve krokide (B) harfi ile gösterilen taşınmaz yönünden husumet nedeniyle red kararı verildiği açıklanmasına rağmen hüküm kısmında (A) harfi ile işaretli ve ... ada ... parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirlenen taşınmaz bölümü yönünden husumet nedeniyle red kararı verilerek gerekçe ile hüküm kısmında karışıklığa neden olunması ve ayrıca ormanların kullanma hakkı Orman Yönetimine mülkiyetinin ise Hazineye ait
olduğu, Hazinenin davada taraf olduğu, davacının kadastro öncesinde de taşınmazda ekonomik amacına uygun ve kazanmayı sağlayan zilyetliğinin bulunmadığı gözetilerek esastan ret yerine husumet nedeniyle ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının birinci bendindeki "HUSUMET YOKLUĞUNDAN" ibaresinin çıkartılarak bunun yerine, "esastan" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine, 17/02/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.