
Esas No: 2015/2133
Karar No: 2016/1638
Karar Tarihi: 16.03.2016
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2133 Esas 2016/1638 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirketin, ekspertiz hizmeti nedeniyle icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin icra takibine süresinde itiraz edemediğini, böyle bir borcunun olmadığını, ispat külfetinin davalıda bulunduğunu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptalini ve % 20 kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirkete ait otobüsün kazalı olarak... yetkili servisine teslim edildiğini, aracın hasar tespitinin yapılması için yazılı olarak müvekkili şirketten talepte bulunduğunu, bu talep üzerine müvekkili şirket çalışanlarının 48 saatlik bir çalışma sonucunda ağır hasara uğramış olan aracın hasar tespit işlemlerini tamamlayıp ekspertiz raporunu hazırladıklarını, ilgili raporun son bölümünde ekspertiz masraflarının 7.600,00 TL olduğunun belirtildiğini, raporun elektronik imza ile internet üzerinden ....ortaklarından ...’e teslim edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibine başlandığını, takibin kesinleştiğini savunarak, davanın reddi ile % 20 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında ekspertiz hizmeti verilmesine dair anlaşma yapıldığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın takibe konu faturada belirtilen miktarla alakalı olduğu, bilirkişi incelemesi sonucunda talep edebilecek ekspertiz ücretinin KDV dahil 8.476,00 TL olduğu, davacının takibe itirazında 492,00 TL"lik kısım yönünden haklı olduğu gerekçesiyle, davanın 492,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, takibin bu bölüm yönünden kötüniyetli olarak yapıldığı ispatlanamadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nın 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Menfi tespit istemine konu edilen icra takibinde, davacının istemi üzerine hazırlanan ekspertiz raporunun bedelini içerir faturaya dayalı olarak alacak talep edilmişse de; takip talebi ekindeki okunamaz nitelikteki fatura örneğinden, faturanın hangi hizmet için ne miktar .../...
bedel ile düzenlendiği ve davacı yana tebliğ edilip edilmediği belli değildir. Bunun yanında; ekspertiz hizmet bedeli bilirkişi marifetiyle denetlenmiş ve rapor tanzim edilmişse de, davalı yanca rapora yönelik itirazlar ileri sürülmesine rağmen bu itirazlar karşısında ek rapor alınmaksızın ve mahkemece de hüküm gerekçesinde tartışılmaksızın soyut gerekçelerle reddedilerek hüküm kurulması yoluna gidilmiştir. Oysa dava konusu uyuşmazlık, HMK"nın 266. maddesi uyarınca özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiş olup, bu teknik konuda rapora karşı itirazların da bilirkişi görüşü alınarak karşılanmasında zorunluluk bulunmaktadır. Esasen, uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesine başvurulmuş olmakla, bu husus mahkemenin de kabulündedir. O halde, hakimin özel ve teknik bilgi gerektiren bir konuda bizzat itirazların reddine karar vererek hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, icra takibine dayanak olan faturanın davalıdan temini ile faturada yazılı bedel de dikkate alınarak bilirkişi heyetine sigorta eksperliği konusunda uzman bilirkişi ilavesiyle, davalı yanın rapora yönelik itirazları karşılanmak suretiyle (HMK"nın 281. maddesi) ve denetimi yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesidir.
Değinilen hususlar dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.