10. Hukuk Dairesi 2016/15426 E. , 2019/1791 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirttiği şekilde davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmün, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada Somut olayda, davacı kurum, 04.07.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalının sigortalıya ödenen tedavi ve geçici iş göremezlik nedeniyle oluşan kurum zararının davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ettiği, açılan davanın yasal dayanağının, olay tarihinde yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanun"un 63. maddesi olduğu, dosyada bulunan 17.03.2015 tarihli yazıya göre sigortalıya 2007/4-6 arası için 697,32 TL geçici iş göremezlik ödeneği, 8.127,40 TL medikal malzeme ücreti, 65,21 TL medikal korse ücreti olmak üzere toplam 8.889,93 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
1-Yasa koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ... tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri, yine ... tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır.
2-Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu geçici iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 5510 sayılı Kanunun 21 ve 76. maddeleri gereğince davalı işverenden rücuan alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine, tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, karara bağlanan tutarın belli bir yüzdesi üzerinden uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. Buna göre itirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gerekli olup, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
Mahkemece zararlandırıcı sigorta olayının trafik kazası ile vuku bulduğu gözetilip davaya konu edilen tedavi giderlerine ilişkin kurum zararının yukarıda anılan yasa hükümleri gereğince talep edilemeyeceği ve kurumca karşılanan sosyal sigorta yardımlarından davalının sorumlu olduğu tutar, yargılama aşamasındaki kusur incelemesi sonucu belirlenmekle, bu kapsamda rücu alacağının icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu söylenemeyeceğinden, icra inkar tazminatına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan talebin hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, tüm taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.