23. Hukuk Dairesi 2014/8300 E. , 2016/1636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... ile davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkilleri arsa malikleri ile davalı şirket arasında 24.08.1992 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalının, sözleşme şartlarına uygun olarak inşaatı tamamlayıp kendilerine teslim etmediğini ileri sürerek, 150.000 ABD Dolar gecikme tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmeye uygun olarak teslimin yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 15.05.2003 tarih ve 2292 E., 2598 K. sayılı ilamıyla; yapının iskân alınarak teslim edilmemesi nedeniyle davanın BK"nın 126/4. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı ..."nın hissesine 5 no"lu parselden 3, 6 ve 7 no"lu dairelerin, 6 no"lu parselden ise 2 ve 4 no"lu dairelerin isabet ettiği, 09.04.1994 ile 17.11.1995 tarihleri arasında davacı ... yönünden karşılaması toplam 1.726,72 TL gecikme tazminatı alacağı bulunduğu, davacıya 826,53 TL ödeme yapılması nedeniyle bakiye 900,19 TL alacak bulunduğu gerekçesiyle, davacı... davadan feragat ettiğinden bu davacı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ... yönünden ise davanın kısmen kabulüne, 900,19 TL"nin tahsiline karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasındaki 24.08.1992 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, işin anahtar teslimi şeklinde bitirilerek teslim edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu tür sözleşmeler, eser sözleşmesinin bir türü olup; yüklenicinin borcu, inşaatı, yapı ruhsatı ve eki onaylı projesine uygun olarak tamamlayıp teslim etmektir.
Taraflar arasında daha önce görülen ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/952 E., 2002/604 K. sayılı kesinleşen ilamında, inşaatın teslimi gereken tarihin 29.12.1993 olduğu kabul edilmiştir. Somut olayda da 29.12.1993 ila 22.10.1995 tarihleri arasında gecikme nedeniyle oluşan zararın tazmini talep edilmiştir. Sözleşmede, gecikme halinde ilk 45 gün için günlüğü 50 USD cezai şart kararlaştırılmış, sonraki dönem için ise .../...
S.2
herhangi bir cezai şart tayin edilmemiştir. Bu durumda, TBK"nın 125/1. maddesi (BK 106/II) gereğince davacının gecikme tazminatı talep etmesine bir engel bulunmamaktadır. Ancak, sadece cezai şart kararlaştırılan 45 günlük süre için TBK"nın 180. madde (BK 159 ) gereği cezai şartı aşan bir zararın varlığı halinde tazminat talebinde bulunulabilir.
Şu halde, 29.12.1993 tarihinden itibaren fiili teslimin yapıldığı tarihe kadar gecikme tazminatı hesabı yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Kullanılabilir bağımsız bölümlerin fiili dağılımından sonra tasarruf etme imkanına sahip olan arsa sahibinin, artık, somut olaydaki gibi, kira kaybına uğradığından bahsedilemez.
Davacı, kendisine düşen bağımsız bölümleri 22.10.1995 tarihinde teslim aldığını ileri sürmüş; davalı ise, daha önceki bir tarihte teslim yapıldığını ve davacının, bağımsız bölümlerde tasarruf yetkisini kullandığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iş bitim belgesindeki tarihe kadar hesap yapılmış ise de; bu belge, en fazla işin bittiğine karine oluşturmakta olup, teslimin de yapıldığını ispatlamaz. Bu itibarla, davacıya düşen bağımsız bölümlerin teslim tarihlerinin, elektrik, su, doğalgaz, telefon vb. abonelik kayıtları ve varsa diğer deliller ibraz ettirilerek tespit edilip bu tarihlere kadar hesaplama yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, yeterli araştırma yapılmaksızın hükme varılması doğru olmamıştır. Keza, gecikme tazminatı (kira kaybı) hesaplanırken, dava konusu bölümlerin gecikme dönemindeki tespit edilecek rayiç kira bedelleri üzerinden tazminatın tespiti gerekirken, 2012 yılı için tespit edilen kira bedelinin, hesap edilen dönem için güncellenmesi suretiyle hükme varılması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.