Esas No: 2019/2845
Karar No: 2022/1697
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2845 Esas 2022/1697 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/2845 E. , 2022/1697 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2845
Karar No : 2022/1697
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Asıl borçlu tasfiye halinde … Otel Ekipmanları Turizm Gıda Elektronik Aksesuarları Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. (önceki unvanı … Bilişim Elektronik Aksesuarı ve San ve Tic. Ltd. Şti.) 'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; asıl borçlu Tasfiye Halinde … ve Otel Ekipmanları Turizm Gıda Elektrik Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin, şirketin kanuni temsilcisinin ikametgah adresine tebliği sırasında, tebliğ alındısının yalnızca posta dağıtıcısı tarafından imzalanması nedeniyle yapılan tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen usule uygun olmadığı, usule uygun bulunmayan tebligat nedeniyle şirket hakkında kesinleştirilmiş bir vergi borcundan söz edilemeyeceğinden davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesinin … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emri içeriği vergi borcuna ilişkin olarak asıl borçlu … Elektronik Aksesuarları ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti. (yeni unvanı Tasfiye Halinde … Ekipmanları Turizm Gıda Elektrik Tic. Ltd. Şti.) adına sahte fatura düzenleyerek komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin 25/11/2015 tarihinde şirketin … Mahallesi … Sokak No:… adresine tebliğe çıkarıldığı, dağıtıcı tarafından 'muhataba haber bırakıldığı halde adreste beklemediğinden evrak iade' şerhinin düşüldüğü, şirket adresinde 11/12/2015 tarihinde yapılmaya çalışılan tebligatta 'muhatabın belirtilen adresten taşındığı, nereye taşındığının bilinmediği' yolunda şerh düşüldüğü, evrakın … Mahallesi muhtarı ile çay ocağı komşusu … ve gelir uzmanı tarafından imzalanarak tebliğ alındısının üzerine 'şirket müdürü … Mahallesi … Sokak No:… adresinin şerh düşüldüğü, bunun üzerine 28/12/2015 tarihinde tebliğ evrakının şirket müdürü … tespit edilen ikametgah adresine tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın da 'tevziat saatlerinde müteaddit defalar gidilmesine rağmen mükellefin adresinde bulunmadığı ve verilen randevuya icabet etmediği' yolundaki dağıtıcı şerhiyle iade edildiği, şirketin bilinen adreslerine tebligat yapılamadığı için ihbarnamelerin ilanen tebliğ edildiği, kesinleşen vergi borcu için şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip sayılı ödeme emrinin 08/05/2017 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ edildiği, ödeme emrine karşı dava açılmadığı gibi söz konusu borcun da ödenmediği, şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmalarının da sonuçsuz kalması üzerine kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelere ilişkin 11/12/2015 tarihinde yapılmaya çalışılan tebligatta 'muhatabın belirtilen adresten taşındığı, nereye taşındığının bilinmediği' yolunda şerh düşüldüğü, evrakın … Mahallesi muhtarı ile çay ocağı komşusu … ve gelir uzmanı tarafından imzalandığı, böylece tebliğ imkansızlığının 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesine uygun olarak ortaya konulduğu anlaşıldığından, anılan Kanun'un 103. maddesine göre ilanen tebligat hükümleri uygulanmak suretiyle amme alacağının şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirildiği sonucuna varılmış olup, şirket adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrine karşı da dava açılmadığı dikkate alındığında, 2013 yılında sahte fatura düzenlemek suretiyle 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan … Asliye Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla hapis cezasına mahkum edilen, anılan dönemde şirketin tek ortağı ve müdürü olan davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Şirket aleyhine takip kesinleştirilmeden aleyhine ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu, vergi inceleme raporunun mernis adresine tebliğ edilmediği, ceza ihbarnamelerinin de kendisine tebliğinin yapılmadığı, 2014 yılında hisselerini devrederek şirketten ayrıldığı, kusurunun bulunmadığı, Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile cezaya mahkum edildiği ifade edilerek adeta ceza kararı vergi hukuku bakımından da sorumluluğun bir şartıymış gibi gösterilerek yasa ve usule aykırı bir karar verildiği, şirkete münasip zaman aralıkları ile iki defa tebligat çıkarılmadığı, ilk tebligatın usule uygun olmadığı, şirket müdürünün ikametgah adresine yapılan tebligatta 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na uygun gerekli usulun izlenmediği, tebligatların ardı ardına usulsüz gerçekleştirildiği, asıl borçlu şirkete karşı kesinleştirilmiş bir borç olmadığı gibi asıl borçlu şirketin mal varlığından borcun tahsil edilip edilemeyeceğinin de tetkik edilmediği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan … -TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.