Esas No: 2022/478
Karar No: 2022/1682
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 9. Daire 2022/478 Esas 2022/1682 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2022/478 E. , 2022/1682 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/478
Karar No : 2022/1682
TEMYİZ EDENLER :1-(DAVACI) … Güvenlik Malzemeleri Bilgisayar Donanımları ve İnşaat Elektrik İşleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporlarına dayanılarak re'sen tarh edilen; 2016 ve 2017 yılları kurumlar vergisi, 2016 ve 2017 yılları tüm dönemlerine ilişkin geçici vergi ile bu vergiler üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun değerlendirilmesinden, kanuni temsilcisi … 'ın 2016 ve 2017 yılı yasal defterlerini, 2017 yılı alış ve satış faturalarını ibraz etmesine rağmen 2016 yılı alış ve satış faturalarını ibraz etmediği, şirketin kısa sürede birden çok kez tamamen el değiştirdiği, yapılan yoklamalarda hiçbir emtiaya rastlanmadığı gibi yoklamalardan sadece birinde şirket yetkilisinin bulunduğu, şirket çalışanı … 'ın ifadesinde kendisi dışında şirket çalışanı görmediğini ve şirket hesabındaki parayı çekmesinin ardından banka kapısında kendisini bekleyen kişilere parayı vermesi konusunda şirket yetkilisi tarafından talimatlandırıldığını beyan ettiği, diğer çalışan … 'nin ifadesinde, davacı şirketin ve davacı şirket ile alım satımda bulunduğu şirketlerin hesaplarındaki parayı çekerek banka kapısında kendisine bekleyen kişilere parayı vermesi konusunda talimatlandırıldığını, parayı verdiği kişileri tanımadığını beyan ettiği, şirketin, gayrimenkulü, aracı, işçisi, makine veya ekipmanı olmadan ilgili yıllarda yüksek miktarlardaki satışlarının iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygun olmadığı, çalıştırıldığı beyan edilen işçiler nedeniyle tahakkuk eden prim borçlarını ödemediği, şirketin 3.551,29 TL vergi aslı ödemesinde bulunduğu, ödenmesi gereken vergi aslı borcunun 62.313,56-TL olduğu, 2016 ve 2017 hesap döneminde alış yaptığı mükelleflerin tamamı hakkında sahte belge düzenleme tespiti bulunduğu, karşıt tespit yapılan davacı şirketten fatura alan firmalar tarafından davacı şirkete yapılan ödemelere ilişkin para ve çek hareketlerinin bankalardan tahsil edildikten sonra kime verildiği belli olmayan tutarlardan oluştuğunun tespit edildiği, davacı şirketin ilgili dönemde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı değerlendirilerek şirket tarafından 01/01/2016 tarihinden itibaren düzenlenen tüm belgelerin sahte belge niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından komisyon geliri üzerinden yapılan 2016 ve 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık görülmediği, kurumlar vergisi ve geçici vergiye ilişkin üç kat kesilen vergi ziyaı cezaları yönünden; davacı şirket adına resen tarh olunan 2016 ve 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisine uygulanacak vergi ziyaı cezasının üç kat olarak uygulanmasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, geçici verginin yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olması ve müstekar hale gelen Danıştay kararlarında bu tür olaylarda asgari ceza haddinin uygulanması gerektiği içtihat edildiğinden, tek kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiğinden geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, geçici vergi asılları yönünden; ihbarnamelerde, geçici vergi aslının tahakkuk ettirilmeyeceği belirtildiğinden, davacı adına resen tarh edilen 2016 ve 2017 yılları tüm dönemleri geçici vergi asıllarına ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği, kesilen özel usulsüzlük cezaları yönünden; 2016 ve 2017 yılı yasal defterlerinin, 2017 yılı alış ve satış faturalarının ibraz edildiği, 2016 yılı alış ve satış faturalarının ise tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre geçmesine rağmen ibraz edilmediğinden 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 355. maddesine istinaden kesilen özel usülsüzlük cezasında hukuka aykırılık görülmediği, 2018 yılına ilişkin defter ve belge isteme yazının tebliğinden itibaren 15 günlük süre geçmesine rağmen ibraz edilmemesi üzerine, Vergi Usul Kanununun 355. maddesine istinaden kesilen özel usülsüzlük cezasında da hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen reddine,davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezaları yönünden davanın reddine, geçici vergi aslı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: İncelemenin şirket yetkilisi olmaksızın yapıldığı, incelemenin sona erdiği süreçte davacıya bir bildirim yapılmadığı, davacının sahte fatura düzenleyicisi olduğu iddiasının mal aldığı firmalarla ilgili tespitlerle kanıtlanmaya çalışıldığı, karşıt tespit yapılmaksızın alınan malların alınmadığının kabul edildiği, şirketin adresinde faal olduğuna yönelik yapılan yoklamaların göz ardı edildiği, yapılan incelemenin varsayıma dayalı olduğu, davacının iş hacmi ve faaliyet alanı dikkate alındığında incelemenin yapıldığı sürenin yeterli olmadığı, eksik inceleme sonucu yapılan cezalı tarhiyatların hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
DAVALININ İDDİALARI: Geçici verginin bir vergi türü değil vergi tahsil yöntemi diğer bir anlatımla vergi için yapılan bir ön ödeme olduğundan kaldırılmasının hukuka uygun olmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Tarafların temyiz isteminin reddine,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz isteminde bulunan davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.