Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17023
Karar No: 2019/1790
Karar Tarihi: 27.02.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17023 Esas 2019/1790 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/17023 E.  ,  2019/1790 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum, davalı ... vekilleri ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, davalı müteveffa ...’in işyerinde 01.08.1995 – 02.04.2012 tarihleri arasındaki aralıksız çalışmasında bildirilmeyen çalışmalarının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 1.8.1995-20.11.1999 tarihleri arasında davalıların murisi ... nezdinde, 21.11.2012 tarihleri arasında davalı ... nezdinde hizmet akdine dayalı olarak günün asgari ücreti ile çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de eksik inceleme ve araştırma ile elde edilen deliller hüküm kurmaya elverişli değildir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

    Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, öncelikle davacının davasını somutlaştırma yükümlülüğü kapsamında işverenin kim olduğu, işyerinde ne iş yaptığı, başka çalışan olup olmadığı, idarecilerin kim olduğu, işyerinin nerede olduğu ve komşularının kimler olduğunun davacıya sorulup açıklattırılması gerektiği, ayrıca tarafların sunduğu deliller ile yetinilmeyerek, kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmek suretiyle, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla hizmeti ortaya koyabilecek belgeler, varsa Kurum görevlileri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklar getirtilmeli, yine davalı iş yerinde aynı dönemde bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, gerektiğinde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kimseler yeniden Kurum ve Kolluk marifetiyle yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle iddianın somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde kanıtlanıp kanıtlanmadığı değerlendirilmelidir. (HGK 29.06.2005 gün ve 2005/21-409- 413, 23.12.2009 gün ve 2009/10-581-619, 10.02.2010 gün ve 2010/10-72-72, 21.09.2011 gün ve 2011/10-527– 552)
    HMK 31 madde gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında; davacının, kesintisiz olduğunu iddia ettiği çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince, davacının beyanı alınarak, dava konusu sürenin yaklaşık 17 yıl olmasına göre, dava konusu dönem içerisinde ne olarak çalıştığı hangi işi yaptığı ve çalışma şeklinin nasıl olduğu, işyerinde çalışanların ve varsa sürekli müşterilerin ve işyeri komşularının kimler olduğu, işyeri için gerekli malzemelerin nerelerden ve kimlerden temin edildiği, 09.02.2012 tarihli kurum raporunda çalışan olarak ismi geçen Mustafa Çelik tarafından davalılara karşı açmış olduğu dava olup olmadığı, çalışmaya ara verip vermediği, başka işyerinde çalışması olup olmadığı, çalışma ve işten ayrılış süreleri sorularak talebi tam olarak açıklattırılmalı, davacının ücretini elden mi banka aracılığı ile mi aldığı tespit edilerek yöntemince gerekli araştırma yapılmalı, 1994-1999 yılları arasında müteveffa Sadin’in vergi kayıtları dava konusu ile ilişkilendirilerek incelenmeli, işyerinin kanun kapsamına alınış tarihinden ne kadar süre önce faal durumda olduğu yöntemince araştırılmalı, işyerinin kira ise mülk sahibini dinlenilmeli, çay ocağı işyerinin malzeme aldığı işyerleri tespit edilip işverenleri dinlenilmeli, çalıştığı yerdeki komşu işyerinde çalışan kişiler saptanarak re’sen bilgi ve görgülerine başvurulmalı; davalı işveren nezdinde kesintisiz olduğu iddia edilen çalışmanın kesintisiz olup olmadığı irdelenmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmeli ve devamında çalışmaya ara verildiği dönem tespit edildiği takdirde, dava tarihine göre hak düşürücü süre hususunda değerlendirme yapılmalı ve maddi gerçeğe uygun hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum ile davalı ... vekilleri ve dahili davalı ...’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... ile dahili davalı ..."e iadesine, 27.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi