Esas No: 2019/1767
Karar No: 2022/1690
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1767 Esas 2022/1690 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/1767 E. , 2022/1690 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1767
Karar No : 2022/1690
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Asıl borçlu … Hırdavat İnş. Sıhhi Tesisat İml. ve Taah. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … , … , … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği amme alacaklarının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla … , … , … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği, … , … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin olarak, adresin kapalı olduğu hususunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesi hükmü uyarınca komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda yazı ve imza edilmesi gerekirken salt posta memurunun düşmüş olduğu şerhe istinaden tebliği çıkaran merciie iade edildiği; … takip numaralı ödeme emrinin ise, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi kayıtlarından anlaşıldığı üzere tebliğin yapılmaya çalışıldığı tarihte bilinen adresler kapsamında bulunan şirket kanuni temsilcisine ait ikametgah adresinde tebliği denenmeden şirketin adresten taşınmış olduğunun muhtar nezdinde tespit edilmesinden sonra doğrudan ilanen tebliğ edildiği görülmüş olmakla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun tebliğe ilişkin hükümlerine uyulmaksızın tesis edilen işlemler nedeniyle asıl borçlu şirket adına usulüne uygun kesinleşmiş bir borç bulunduğundan söz edilemeyeceğinden usulüne uygun şahsileştirilmeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın bu kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği; Vergi Mahkemesi kararının … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmı bakımından ise, … takip numaralı ödeme emrinin dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenen 2009/Ocak-Mart dönemine ait geçici vergiye bağlı olarak kesilen vergi zıyaı cezası ile 2009/Ocak-Mart dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasına ait … tarih ve … ve … numaralı vergi/ceza ihbarnamalerinin 17/12/2012 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, ancak söz konusu ihbarnamelerin şirketin bilinen adresinde tebliğ edilemediğine dair 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na uygun olarak düzenlenmiş tebellüğ belgelerinin sunulmadığı, bu durumda ilanen tebligat koşullarının olayda gerçekleştiği idarece kanıtlanamadığından, ihbarnamelerin usulsüz tebliği nedeniyle 2009 yılına ait vergi zıyaı ve özel usulsüzlük cezalarına ait ihbarnameler beş yıllık zamanaşımı süresi içerisinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden zamanaşımına uğramış olan amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı dolayısıyla mahkeme kararının dava konusu … takip numaralı ödeme emrinin iptaline dair hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali yolundaki hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun reddine, … takip numaralı ödeme emrinin iptali yolundaki hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun ise belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İdarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.