Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/2973
Karar No: 2022/2444
Karar Tarihi: 27.04.2022

Danıştay 10. Daire 2017/2973 Esas 2022/2444 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/2973 E.  ,  2022/2444 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2017/2973
    Karar No : 2022/2444

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1) ...(müteveffa)
    2) ...
    3) ...
    VEKİLLERİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı / ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ...Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...(.... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...) sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacılar tarafından, yakınları Bkm. Kd. Bçvş. ...'in Afyonkarahisar'da bulunan Kara Kuvvetleri Lojistik K.lığı .... Mühimmat Bölge K.lığı .... Mühimmat Bölge K.lığı'nda görevli olarak bulunduğu sırada 05/09/2012 tarihinde depolarda meydana gelen patlama neticesinde hayatını kaybetmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek eş ... için 1.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 42.023,00 TL) maddi, 50.000,00 TL manevi, çocuk ... için 1.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 1.547,00 TL) maddi, 30.000,00 TL manevi, ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ... Dairesince; dava konusu olayda davalı idarenin herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı, ancak olay ile zararlı sonuç arasında uygun illiyet bağı olduğu, davacıların zararlarının idarenin kusursuz sorumluluğu ilkesi uyarınca karşılanması gerektiği, davacıların maddi zararlarının belirlenmesi için yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 09/11/2015 tarihli raporda, davacılardan ...'in 42.023,00 TL maddi zararının bulunduğunun, ...'in herhangi bir maddi zararının bulunmadığının belirtildiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu gerekçesiyle davacılardan ...'in maddi tazminat isteminin kabulü ile 42.023,00 TL'nin maluliyet aylığının bağlandığı 15/09/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, ...'in maddi tazminat talebinin reddine, davacılardan eş ... için 21.000,00 TL, ödenen nakdi tazminat tutarları dikkate alınarak çocuklar ... için 15.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL manevi tazminat isteminin kabulüyle fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen manevi tazminatın olay tarihi olan 05/09/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, rücu edilemeyen Sosyal Güvenlik ödemelerinin yarar olarak kabul edilemeyeceği, davacıların destekten yoksun kalma zararlarının karşılanmadığı, müteveffanın çocukları olan davacıların isimleri ... ve ... olduğu halde Mahkeme kararında ... için 15.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, dava konusu olay karşısında hükmedilen manevi tazminat tutarının yetersiz kaldığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

    DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 1. maddesi hükmü gereğince, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kapatılmasıyla Danıştay'a ve idare mahkemelerine gönderilen dosyalara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünün, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na tabi olması nedeniyle işin gereği görüşüldü:


    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY:
    Dava, davacılardan ...'in eşi, ... ve ...'in babaları olan Bkm. Kd. Bçvş. ...'in Afyonkarahisar'da bulunan Kara Kuvvetleri Lojistik K.lığı .... Mühimmat Bölge K.lığı .... Mühimmat Bölge K.lığı'nda görevli olarak bulunduğu sırada 05/09/2012 tarihinde depolarda meydana gelen patlama neticesinde hayatını kaybetmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek ... için 1.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 42.023,00 TL) maddi, 50.000,00 TL manevi, ... için 1.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 1.547,00 TL) maddi, 30.000,00 TL manevi, ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    Dava konusu olaya ilişkin ceza davası kapsamında alınan 04/02/2013, 05/02/2013 ve 11/05/2015 tarihli bilirkişi raporlarında; olay günü 32 no'lu depoda faaliyetlerin yürütülmesi esnasında emniyet tedbirlerine riayet edilmemesi, eğitim verilmeyen personele görev verilmesi, istifleme faaliyetlerinin akşam çok geç saatlere kadar yapılması, havanın kararması ve depoda aydınlatma sistemi olmadığından kapı önündeki aracın farıyla ve el fenerleri ile yapılan aydınlatmanın yetersizliği, aşırı iş yükü, iki gündür geç saatlere kadar çalışmanın verdiği işi kanıksama ve bir an önce işi bitirmek ve istirahate çekilmek için aceleci davranışların zemin hazırladığı bir süreç neticesinde meydana gelen bir kaza sonucu istifte bulunan sandıkların devrilerek yere düşen ve dağılmış olan tam atım el bombaları veya hermetik kutular içerisindeki tapaların üzerine bir veya bir kaç sandığın düşmesiyle bir patlamanın meydana geldiğinin değerlendirildiği, patlamanın temas halinde veya çok yakınında bulunan el bombaları, el bombası gövdeleriyle diğer el bombası sandıklarına sirayet etmesiyle başlayan ve cephaneliğin sağ ön giriş kısmında yaklaşık 3 metre çapındaki patlama çukurunu oluşturan zincirleme patlamanın sonucu husule gelen şok dalgaları, basınç, sıcak gazlar ile hararetin cephanelik içerisinde artarak kısa bir sürede doruğa ulaşması neticesinde yapılan hesaplamalara göre 110 ton civarındaki el bombasının büyük bir çoğunluğunu tetikleyerek kütle halinde büyük patlamaya sebebiyet verdiğinin tespit edildiği, ayrıca 18 Haziran 2012 tarihinde ...ve ...numaralı depolara konulan mühimmata ilişkin olarak yasal düzenlemelere ve uygulamalara aykırı şekilde, 4 Eylül 2012 tarihine kadar herhangi bir çalışma planının hazırlanmaması, depolama ve istifleme çalışmalarının denetim gerekçesiyle aceleye getirilerek kısa bir sürede yapılmaya çalışılması, ...numaralı depoda 70 adet 105 mm. mühimmatın bulunduğu ve bunların el bombaları ile birlikte ancak zorunlu hallerde güvenlikten asla fedakarlıkta bulunulmadan ve üst komutanlıkların bilgisi dahilinde dapolanması gerektiğinin gözetilmemesi, istif çalışmaları sırasında net bir çalışma planının hazırlanmaması hususlarının da kazaya etki eden hallerden olduğu belirtilmiştir.
    ...no'lu depoda yaşanan patlama sonrasında .... Mühimmat Bölük Komutanlığı tarafından oluşturulan heyet tarafından olay yerinde incelemeler yapıldığı ve hazırlanan 18 Eylül 2012 tarihli raporda, 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı'nın aylık tonaj durum raporlarında belirtilmeyen 218 ton daha boş depolama kapasitesi olduğu, yine ana Mühimmat Komutanlığınca görevlendirilen heyet tarafından yapılan incelemeler neticesinde düzenlenen 26 Eylül 2012 tarihli rapora göre ise, 205 ton daha boş depolama kapasitesinin olduğunun tespit edildiği, bu bakımdan mühimmatın depolanması için yeterli alan bulunmadığı yönündeki savunmalara itibar edilemeyeceği, ayrıca ...numaralı depodaki patlama sonrasında, tertip edilen mühimmatın diğer kısmının depolandığı ...numaralı depoda yapılan incelemeler sırasında çekilen fotoğraflar incelendiğinde mühimmat sandıklarının kafile bütünlüğüne aykırı şekilde, neredeyse tavana değer vaziyette ve sallanır şekilde depolandığının görüldüğü, yine belirtilen mühimmatların .... Mühimmat Bölük Komutanlığınca %100 muayene (DÖM) işlemi yapıldığı ve çalışma sonucunda 22.954 adet el bombasının kritik arızalı olarak tespit edildiği ve imha edildiği; imha edilen kritik arızalı mühimmatın incelenmesinde, mühimmatın bir kısmının yoğun korozyona uğradığı, el bombası pimlerinin, eğilen kısımların kırılma ihtimallerinin bulunduğuna dikkat edilmeden, kendiliğinden çıkmaması için geriye doğru eğildiği, bir kısım el bombası maşalarının koli bantları ile bantlandığı, ayrıca bazı el bombası sandıklarında tapaların özel yapılmış hermetik muhafaza kutularında olmadığı, bu nedenle taşımaya yönelik nakliye emniyet tedbiri alınmadan getirildiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
    A) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararının, Davacılardan ... Yönünden İncelenmesi:
    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinin, 1. fıkrasında, "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçıları aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır." hükmü ile 2. fıkrasında, "Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir..." hükümlerine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava dosyasına ilişkin UYAP ortamından alınan davacılara ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, davacılardan ...'in temyize konu Mahkeme kararının verildiği 23/03/2016 tarihinden önce 22/02/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
    2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 2. fıkrasının "yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükmünden kastedilen; münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davalardır. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, açılmış bulunan bu tür davaları ölenin mirasçılarının takip etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
    Bu durumda; İdare Mahkemesince, davacılardan ...'in vefat ettiği ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen mirasçıların başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
    B) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararının, Davacılardan ... ve ...'in Manevi Tazminat İstemlerinin Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
    Manevi tazminat, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeye yarayacak bir miktarda olması gerekmektedir.
    Temyiz konusu Mahkeme kararında, kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca ... için 21.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiş ise de; davacılardan müteveffanın çocuklarının isimlerinin ... ve ... olduğu dikkate alındığında, müteveffanın çocuklarının manevi tazminat istemi yönünden kurulan hükümde öncelikle bu yönden isabet bulunmamaktadır.
    Öte yandan, dava konusu olaya ilişkin yapılan incelemeler, olay nedeniyle yargılanan sanıkların ceza almaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıların zararlarının kusursuz sorumluluk değil hizmet kusuru ilkesi uyarınca karşılanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
    Ayrıca, davacıların babalarını genç yaşta kaybettiği, olayın oluş şekli ve niteliği göz önünde bulundurulduğunda, davacıların tüm hayatları boyunca yaşayacağı acı ve üzüntü nedeniyle manevi varlıklarında meydana gelen zararın giderilebilmesi için manevi tazminat istemlerinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken, manevi tazminat istemlerinin kısmen reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    C) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararının, Davacılardan ...'in Maddi Tazminat İstemlerinin Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
    İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
    5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun mülga 53. maddesinde, en az 10 yıl fiili hizmet süresini tamamlamış iştirakçilere "adi malullük aylığı"; 55. maddesinde, görevin neden ve etkisiyle yaralanan iştirakçilere 53. maddeye göre hesaplanacak adi malüllük aylıklarına, malullük derecelerine göre %15 ila %60 oranında zam yapılmak suretiyle "vazife malullüğü aylığı" bağlanacağı kuralına yer verilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." hükmü düzenlenmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Askeri Yüksek İdare Mahkemesince davacıların maddi zararlarının belirlenmesine yönelik yaptırılan ve karara esas alınan bilirkişi raporunda, davacıların destekten yoksun kalma zararlarının bulunmadığı belirlenmiştir.
    Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı yazısında, dava konusu olay nedeniyle hayatını kaybeden ...'in vazife malulü kabul edilerek 5434 sayılı Kanun'un 45. maddesine göre 1. derece vazife malullüğü aylığının yakınlarına 15/09/2012 tarihinden itibaren bağlandığı, ayrıca Ek 79. maddesi gereğince ek ödeme tahakkuk ettirildiği bildirilmiştir.
    Bakılan davada; dosya kapsamında yer alan 09/11/2015 tarihli bilirkişi ek raporunun hesaplama yöntem ve ilkelerine dair açıklama ve tabloları içermediği, bu haliyle denetime elverişli ve mahkeme kararına dayanak alınacak mahiyette olmadığı görülmektedir.
    Tazminatın amacı uğranılan gerçek zararın tazmin edilmesini sağlamaktır. Bu nedenle tazminat, zarar görenin zenginleşmesi veya zarar verenin cezalandırılması sonucuna yol açmamalıdır. Dolayısıyla hesaplanacak tazminatın azami miktarı gerçek zarar ile sınırlıdır. Öte yandan dinamik bir yapıya sahip olan tazminat hukuku çerçevesinde zarar ve yarar kalemleri belirlenirken, tazminat tutarının hesaplanabilmesi yerleşik yargı uygulamasında da kabul edildiği üzere hukuk bilimi dışında özel bilgi gerektirmektedir. Bu sebeple özellikle aktüeryal yönden maddi tazminat hesaplanması gereken davalarda mahkemeler bilirkişinin görüşünün alınmasına ihtiyaç duymaktadır.
    Davacı çocuklardan destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunan, olay tarihinde 16 yaşında olan ...'in üniversite eğitimine devam edip etmediğinin araştırılarak yüksek öğretime devam etmesi halinde 22 yaşına, etmemesi halinde 18 yaşına kadar destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gerektiği, desteğin emsali Bkm. Bçvş.'un aylar itibariyle aldığı görev aylıkları ile SGK tarafından davacıya bağlanan ve aylar itibariyle ödenen vazife malullüğü aylıkları dikkate alınarak, desteğin görev aylığı üzerinden davacıya ayıracağı destek tutarı ile SGK tarafından davacıya bağlanan vazife malulüğü aylık tutarı arasındaki fark, davacının destek zararını oluşturmaktadır. Bu dönemdeki zararın -fiilen gerçekleşmiş olması nedeniyle- peşin sermaye değerinin hesaplanmayacağı da dikkate alınmalıdır.
    Yapılacak hesaplamada, destek paylarının Dairemiz içtihatlarına uygun olarak desteğin kendisine ve eşine 2'şer, çocuğuna ve annesine 1'er pay ayıracağının kabulü suretiyle hesaplanması; ayrıca davalı idarece ödenen nakdi tazminat tutarının yarar olarak kabul edilip yeniden düzenlenecek rapor tarihindeki güncel değerinin de hesaplanan maddi zarar tutarından indirilmesi gerekmektedir.
    Buna göre İdare Mahkemesince, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenecek rapora göre maddi tazminat istemi hakkında (hizmet kusuru ilkesine göre) yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu kararın ...'in maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların temyiz istemlerinin KABULÜNE,
    2. Temyize konu (Kapatılan) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ...Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...(.... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:2016/6180) sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Anılan kararın, davacılardan ... yönünden 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen BOZULMASINA,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, davanın görüm ve çözümünde yetkili olan ...İDARE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE; kararın .... İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi