20. Hukuk Dairesi 2015/11561 E. , 2017/1287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu 189 ada 163, 73 ve 13 parsel sayılı sırasıyla 12.372,34 m2, 1619,63 m2, 6498,16 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar miras yoluyla gelen hakka, tapu kaydına satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları 189 ada 103 parsel sayılı taşınmazın köy merası olup; köy adına tescil edilmesi gerektiği, davacı ..., 189 ada 103, 73 ve 13 parsel sayılı taşınmazların ortak miras bırakanları ...’den kaldığı iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlar ve dava dilekçelerinde 189 ada 103 parselin 163 parsel yönünde ıslah etmişler, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılamada ... davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece davacılar ... ile ... ve arkadaşlarının davasının kısmen kabulüne, 189 ada 163 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptaliyle 08.06.2010 havale tarihli uzman bilirkişinin rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen 9831,18 m2 yüzölçümündeki bölümünün ... mirasçıları adına payları oranında, (B) harfiyle gösterilen 2541,16 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün mera niteliği sınırlandırılarak özel siciline kaydına, 189 ada 73 parsel sayılı taşınmaz ile 189 ada 13 parsel sayılı taşınmazın anılan bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 4578,16 m2 yüzölçümündeki bölümünün ... mirasçıları adına payları oranında, 189 ada 13 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle gösterilen 1920 m2 yüzölçümündeki bölümünün davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2010/6757 E. - 2011/4879 K. sayılı 12.07.2011 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında:"" 1) Dava ve temyize konu 189 ada 163 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişinin rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 2541,16 m2 yüzölçümündeki bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmişse de yapılan araştırma ve soruşturma yetersizdir. Mahkemece iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden taşınmaz başında keşif yapılmış, aynı köyden mahalli bilirkişi dinlenmiş, tutanak
bilirkişilerinin tamamı dinlenmemiş, usulüne uygun mera araştırması yapılmamış ve varsa nedenleri hüküm yerinde gerekçeleriyle açıkça gösterilmemiştir. Yetersiz araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulamaz. Uyuşmazlığın saptanan niteliği dikkate alınarak taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden aynı doğrultudaki 4342 sayılı Kanun uyarınca Mülki Amirlikten sorulup saptanması zorunludur.
O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden ve Mülki Amirlikten sorulup saptanmalı, yapılmış ve bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise mera tahsis haritası ve eki belgeler getirtilmeli, taraflardan tanıklarını liste halinde dava dosyasına ibraz etmeleri istenilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen, dava konusu taşınmazın bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve uzman bilirkişi tarafların aynı yöntemle gösterdikleri tanıklar ve tapu fen memuru ve uzman ziraatçi bilirkişi ve tutanak bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi fen memuru eliyle yerine her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal yada yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümünün mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından mera tahsisi yapılmamış ise yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, hükme dayanak yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi sözleri ile tutanak bilirkişilerinin beyanları arasındaki aykırılık giderilmeli, dava konusu taşınmaza sınırda komşu tüm taşınmazların tespit tutanağı ve varsa dayanağı belgeler getirtilmeli, tesbitlerine bir kayıt ve belge esas alınan komşu taşınmazlar varsa sözü edilen kayıt ve belgelerde nizalı parsel yönünün ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterildiği yönü üzerinde durulmalı, bu suretle yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, komşu taşınmazların tespitte saptanan türleri ve eylemli durumları incelenip irdelenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...’in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 189 ada 163 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişinin rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına,
2) Davalı ... 189 ada 73 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 189 ada 13 parsel sayılı taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 4578,16 m2 yüzölçümündeki bölümlerine ilişkin olarak 30.06.1975 ve 28.04.2006 tarihli senetlere dayanmıştır. Mahkemece bu senetlere değer verilmeyerek taşınmazların ortak miras bırakan ...’den kaldığı, ...’ın sağlığında dava konusu 189 ada 73 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 189 ada 13 parsel sayılı taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 4578,16 m2 yüzölçümündeki bölümünü önce nikahsız sonra nikahlı eşi ...’e sattığı ancak; zilyetliğini devretmediği kabul edilerek taşınmazların ... mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmişse de, yapılan araştırma ve soruşturma yetersiz olduğu gibi delillerin değerlendirmesi de dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Mahkemece senet tanıklarından ... dışındaki tanıklar ve halen hayatta olan ... dinlenmemiştir. Davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle senet asılları getirtilerek; senet tanıkları ile ... tanık olarak dinlenmeli, ölü olanlar varsa nüfus kayıtları getirtilerek ölü oldukları belgelendirilmeli, gerektiğinde senedi imzalayan köy muhtarı ile azalar da dinlenerek satış işleminin gerçekte yapılıp yapılmadığı duraksamasız saptanmalı, satış yapıldığının belirlenmesi halinde miras bırakan ile karısı ... aynı evde oturdukları dikkate alınarak bu satış ve zilyetliğin devri kısa elden teslim olarak kabul edilmeli ve
sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan bu olgular gözardı edilerek eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ..."in 189 ada 73 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 189 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 08.06.2010 havale tarihli uzman bilirkişinin rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterdiği bölüme yönelik temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına"" karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda;
Davacı ...’in davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve birleşen 2009/33 Esas sayılı dosya davacıların davasının reddine;
1) 189 ada 163 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile,
Fen Bilirkişisinin 23.07.2014 havale tarihli rapor krokisinde (B) harfi ile gösterilen 9831.32m² yüzölçümlü taşınmazın 189 adanın son parsel numarasından sonra gelen numaranın parsel sayısı olarak verilmesine, çayır niteliği ile ... mirasçıları adına tapuya tesciline; (A) harfi ile gösterilen 2541.02 m² yüzölçümlü sarı renk ile taralı taşınmazın ... niteliği ile ... adına tapuya tesciline,
2) 189 ada 73 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile ... mirasçıları adına tapuya tesciline,
3) 189 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile,
Fen bilirkişisinin 23.07.2014 havale tarihli rapor krokisinde (A) harfi ile gösterilen 4577,93m² yüzölçümlü yeşil renk ile taralı taşınmazın çayır niteliği ile en son ada ve parsel sayısı altında tamamı (40) pay kabul edilerek; ... mirasçıları adına tapuya tesciline; (B) harfi ile gösterilen 1920,23 m² yüzölçümlü yeşil renk ile taralı taşınmazın çayır niteliği ile aynı ada ve parsel sayısı altında ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından, aleyhlerine olan kısımların muris ... ve dolayısıyla tüm mirasçılarına ait olduğu iddiası ile temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
1) Birleşen dosyanın davacısı ... ve arkadaşlarının açtığı davada davalı ... adına tarla vasfıyla tespit edilen 189 ada 103 nolu parselin köyün merası olduğu iddiası ile dava açmış dava konusu olan parselin mahkemede derdest olan 2011/12 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilerek yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir. Mahkemece bu parsel ile ilgili yapılan yargılamada parsel numarasının sehven 189 ada 103 parsel olarak bildirilmiş olmasına rağmen 189 ada 163 parsel olduğu birleştirilen dosya ile konu birliğinin olmadığı görüldüğü halde birleştirme hususunun yanlışlığı dikkate alınmadan bu dosya üzerinden yargılamaya devam edildiği görülmüştür. Mahkemece, talep mera vasfı ile taşınmazın özel siciline kaydı talep edildiği halde talep aşılarak taşınmazın (A) harfi bölümü davalının miras bırakanı ... adına (B) harfi bölümüne ilişkin davanın kabulü ile mera olarak özel siciline kaydına yönelik verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesince meralar hakkında köy tüzelkişiliği ve muhtar dışında köy halkının dava açma hakkının ve hukuki yararının bulunmadığı göz ardı edilerek mahkeme hükmü mera araştırmasının yetersizliği gereği bozulmuştur, Yargıtay 7. Hukuk Dairesince yerel mahkemenin talebi aşan hükmünü bu yöne ilişkin temyiz talebi olmaması nedeniyle bozma kapsamı dışında tutmuş olması davanın tarafları açısından maddi hata olup usulü kazanılmış hak doğurmaz çünkü somut olayda talep olmadığı gibi 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi şartları kapsamında mahkemece resen araştırılması gereken bir durum bulunmaktadır, bu nedenle mahkemece 189 ada 163 parsele yönelik köy halkından birleşen dosya davacısı ... ve arkadaşlarının mera iddiası ile açmış olduğu davalarının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece önceki kararda bir kısmının mera yapılmış olması ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin bozma kararından sonra ise ... vasfı ile ... adına tesciline karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2) Davacı ... 189 ada 13-73 parseller ile dava dilekçesinde 103 parsel olarak bildirdiği, ancak daha sonra 163 parsel olarak ıslah ettiği dilekçesi ile çekişmeli
taşınmazların müşterek murisleri ..."den kaldığını belirterek tespitin iptal edilerek mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmesi talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece kurulan ilk hükümde 189 ada 13 parselin (A) harfi bölümü, 189 ada 73 parselin tamamı ve 189 ada 163 parselin ise (A) harfi bölümünün müşterek muristen kaldığı kabul edilerek davacının davası kabul edilmiş; 189 ada 13 parselin (B) harfi bölümünün müşterek murisle ilgisinin bulunmadığı davalının satışla devraldığı belirtilmekle tespit gibi tesciline, 189 ada 163 parselin (B) harfi bölümü yönünden ise mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş ve hüküm davalı ... tarafından 189 ada 13 parselin (A) harfi bölümü, 189 ada 73 ve 163 parsellerin ise tamamı yönünden temyiz edilmiştir. Hükmü temyizen inceleyen Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi 189 ada 13 parselin (A) harfli bölümü ve 189 ada 73 ve 163 parseller yönünden bozularak, taşınmazların müşterek muristen kalıp kalmadığı ve eşi ... ile aralarında yaptıkları 1975 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile yapılan devirlerin doğru olup olmadığı hususunda araştırmaya yönelik bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.1975 tarihli senet tanıkları ve o tarihte köy muhtarı olan kişi ve ihtiyar heyeti dinlenmemiş, denetim doğruluğu konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre gerekleri yerine getirilmeli, 1975 tarihli senette imzası olanlar çağrılarak o tarihten bu yana ... tarafından kullanılıp kullanılmadığı belirlenip tespit maliki dışında başka mirasçılarında olduğu belirlendiğine göre 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince gerçek hak sahibinin belirlenerek doğru sicil oluşturmak amacıyla yapılması gereken her türlü araştırmanın mahkemece resen tüm deliller toplanmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşünceler ve bozma gerekleri yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 189 ada 13 parselin (A) harfi ile gösterilen bölümü ve 189 ada 73 ve 163 parsellerin ise tamamı yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.