22. Hukuk Dairesi 2017/22238 E. , 2019/21877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,davacının davalı işveren nezdinde 01/10/1995 yılında işe başladığını, 30/04/2014 tarihine kadar aralıksız olarak işçi statüsünde görev yaptığını, davacının işverence yenilenen ihale sonucunda işten çıkartıldığını, tüm çalışma süresi boyunca davacının işyerinin davalı belediyenin hizmet binaları olduğunu,emir ve talimatların belediye yetkililerince verildiğini,taşeron alt işverenlerin değişiklik gösterse dahi asıl işverenin davalı belediye olduğunu, iş sözleşmesinin geçersiz ve haksız feshi neticesinde davacı müvekkiline İşkur tarafından işsizlik maaşı bağlandığını, bunun da iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirecek şekilde sona erdiğini ispatladığını, davacının son ücretinin net 1.284,30 TL olduğunu,davacının nisan ayı maaşının kendisine eksik ödendiğini,davacının çalıştığı süreye ilişkin hak ettiği yıllık izinlerinin büyük bir kısmını kullanmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde davacının çalıştığı süre boyunca yıllık izin haklarının büyük kısmının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının toplam hizmet süresine göre işe girdiği tarih olan 1995 yılından itibaren 18 yıllık dönemde hiç izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 18 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.