
Esas No: 2021/10838
Karar No: 2022/5476
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/10838 Esas 2022/5476 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından görülen bir davada, kamulaştırmasız el atılma sonucu üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istenmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği ancak davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu sonucu, hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın kadastro tespitin 01.06.2009 tarihinde kesinleştiği ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Karar temyiz edilmiş ancak temyiz itirazları yerinde bulunmadığından kararın ONANMASINA karar verilmiş ve temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesi hüküm altına alınmıştır. Kanun maddeleri olarak da 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi ve HMK'nın 353/1-b-2 ve 370. maddeleri gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerinden enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nce 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." maddesi dikkate alındığında dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 01.06.2009 tarihinde kesinleştiği, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.