19. Hukuk Dairesi 2017/1361 E. , 2017/6876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Bölge Adliye Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik yerel mahkeme kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi"nce esastan kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davacının davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. ...ile davalı vek. Av..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 30.01.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi ve bunun eki niteliğindeki kredi anlaşması gereğince müvekkili şirketin iki tür ticari kredi kullandığı, müvekkili şirketin erken kapama opsiyonlu ve sabit faizli kredi borcunun tamamını faizi ile ödemek için 22.04.2015 tarihli talimatı göndererek borcun tamamını banka emrinde hazır ettiğini, bu talimata rağmen kredi hesabının kapatılmadığını, bunun üzerine 29.04.2015 tarihli ikinci bir talimat gönderildiğini, talimatın akabinde banka tarafından 284.550 USD erken ödeme komisyonu olarak tahsilat yapıldığını, yapılan sözleşmeler mevcut Bankacılık Kanunu ve ilgili mevzuat gereği davalı bankanın müvekkili şirketten erken ödeme komisyonu namı altında herhangi bir para almasının mümkün olmadığını iddia ederek, müvekkili şirketin davalı bankaya 284.550 USD borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, genel kredi sözleşmesi koşulları dahilinde iki parça olarak davacıya kredi kullandırıldığını, davalı banka işleminin imzalanan sözleşmelere, yasaya ve uygulamaya aykırı olmadığını, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 6.4 maddesine göre erken kapatma talebinin bankaya iletilmesi halinde bankanın erken kapatma talebini kabul edip etmeme gibi seçimlik bir hakkının bulunduğunu, kredi anlaşmasının 1.2 maddesinin bankanın bu seçimlik hakkını ortadan kaldırarak ödeme talebinin red edilemeyeceğini düzenlediği ancak erken ödeme halinde erken ödeme komisyonu tahsil edilemeyeceğine ilişkin bir düzenlemeyi içermediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı şirketin, davalı bankadan iki adet ticari kredi kullandığı, bu kredilerden bir tanesinin erken ödeme opsiyonlu, diğerinin ise opsiyonsuz olarak düzenlendiği, özel düzenlemedeki “erken kapatma opsiyonlu” ifadesinin erken ödeme komisyonu alınamayacağını gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 6.4 maddesinde bankanın, müşterinin erken kapatma talebini kabul edip etmeme gibi bir seçimlik hakkının bulunduğu yani müşterinin bakiye borcunu vadesinden önce ödeyerek hesabı kapatmasının bankanın kabulüne bağlı olduğu, ancak davacı şirketin kullandığı banka kaynaklı kredinin erken kapama opsiyonlu olduğu, bu durumun davalı bankanın banka kaynaklı bu krediye ilişkin erken ödeme talebini kabul etmeme gibi bir seçeneği olmadığı yani kabul etmek zorunda olduğu anlamına geleceği, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin eki niteliğindeki kredi anlaşmasında erken kapama opsiyonlu krediler için erken ödeme komisyonu alınamayacağına dair bir hükme yer verilmediği, buna göre kredi anlaşmasında yer almayan tüm konularda Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin hükümlerinin uygulama alanı bulduğu, davalı bankanın davacı şirketten erken kapama komisyonu tahsil etme hakkına sahip olduğu, zira bankanın gelir kaynaklarından birisinin de müşterilere sunduğu krediler nedeniyle elde ettiği faizler olup, kredinin erken ödenmesi halinde bankanın faiz gelirinden mahrum olacağı, erken ifanın bankanın mali tablosunu olumsuz etkileyeceği, bunun yanında ticari krediler bakımından erken ifa halinde indirim talep edilmesini gerekli kılan bir düzenleme veya adet bulunmadığı, %2 oranındaki erken ödeme komisyonunun davacının mahvına da sebep olmayacağı, bu nedenle davanın reddi gerekirken yerel mahkemece yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.