Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4704
Karar No: 2022/5298
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/4704 Esas 2022/5298 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararın istinaf incelemesi sonucu reddedilmesi üzerine davalı Hazine vekili temyiz etti. Davacı tarafın, taşınmazın düzeltme işlemi sonucu yüzölçümünde azalma olması nedeniyle uğradığı zararın tazmini istendiği dava sonucunda, ilk mahkeme davayı kabul etmiş ve tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı Hazine'dan alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir. Ancak, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi kararı kaldırıldıktan sonra yeniden incelenen dosyada taşınmazın değerinin tespiti hususunda bir isabetsizlik tespit edildiği ve taşınmazın niteliğinin ve tespit edilen niteliğine uygun değerlendirme yöntemi ile değerinin tespit edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, karar HMK'nın 371. maddesi gereğince bozulmuştur. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı gerekçelere, davacının zararının oluştuğuna dair kanıtlara göre Hazine davaya dahil edilerek TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, dava konusu taşınmazın niteliği tespit edilerek tespit edilen niteliğine uygun değerlendirme yöntemi ile değerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124., 371. ve 373/1 maddeleri belirtilmiştir.
5. Hukuk Dairesi         2021/4704 E.  ,  2022/5298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme işlemi sonucu taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile 100.116,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
    Aşağıda açıklanan gerekçelerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/597 E - 2017/386 K sayılı kararının incelenmesinde;
    Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 607, 608 ve 609 parsellerdeki farklı oranda hisselerin 11/10/2002 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme çalışmaları sonucu taşınmazların davacının hissesine düşen yüzölçümünde toplam 1.251,45 m² azalma olduğu, eldeki davanın 21/11/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davacının zararının oluştuğu kabul edilip HMK'nın 124. maddesi gereğince Hazine davaya dahil edilerek TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmolunmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    Dava konusu taşınmazın niteliğinin ve tespit edilen niteliğine uygun değerlendirme yöntemi ile taşınmazın değerinin tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken kesinleşmiş bir mahkeme kararında hükme esas alınan bilirkişi raporundaki değer üzerinden hüküm kurulduğundan, yapılan değerlendirme inandırıcı değildir.
    Dava konusu taşınmazın değeri tespit edilirken öncelikle taşınmazın niteliğinin tespit edilmesi gerekli olup, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan dava tarihi itibariyle imar planı içerisinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türü (1/1000, 1/1500, 1/25000 uygulama, nazım ..) araştırılarak 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı diğer ölçekli plan dahilinde ise plandaki konumu, plan kapsamına alınma amacı, yerleşim yerine uzaklığı, şehrin gelişme istikametinde olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığı'ndan sorulduktan sonra, arsa mı yoksa arazi mi olduğu tespit edilerek sonucuna göre seçilecek bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak;
    Arsa ise taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılarak,
    Arazi ise İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri getirtilerek verilere uygun şekilde üzerine ekilebilecek münavebe ürünlerine göre gelir metodu esas alınarak,
    Bedel belirlenen rapora göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi' 14. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 24/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi