13. Hukuk Dairesi 2017/874 E. , 2020/334 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının eksik hizmet süresine tamamlamadan Türk silahlı kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiği, davalının Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 112.maddesi gereğince yükümlülük süresinin eksik kısmı ile orantılı olarak yasal faizi birlikte öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını ödemesi gerektiğini ileri sürerek; faiz hariç 16.431,03 TL öğrenim gideri borcunun davalıya bildirim tarihi olan 25.6.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 7.424,02 TL alacağın 25/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, davacı vekili lehine 891. 00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesine göre; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7"nci maddenin ikinci fıkrası, 9"uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." Anılan düzenleme dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin maktuya tamamlanması gerekirken, davacı lehine eksik vekalet ücret ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Davalı tarafın yargılamada yaptığı her bir masraf kalemlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken mahkemece, davalı tarafından yapılan 399,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen 219,78 TL sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3- Mahkemece, 7.424,02 TL alacağın 25/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de, faizin borç bildiriminin davalıya tebliği tarihinden işletilmesi gerekirken, tebliğ tarihi araştırılmadan 25.09.2009 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
4-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2), (3). bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (4). bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.