Esas No: 2020/3646
Karar No: 2022/3003
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 4. Daire 2020/3646 Esas 2022/3003 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/3646 E. , 2022/3003 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3646
Karar No : 2022/3003
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
… Başkanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin 31/12/2016 tarihinde sona erdirilmesi üzerine, kendisine verilen ek ödeme (iş sonu tazminatı) tutarından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen gelir (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile tahsil edilen tutarın kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının emekli olmasına istinaden yapılan ek ödemenin, yasal zorunluluk olmadan işsizlik sebebiyle yardım amaçlı yapılan bir ödeme olduğu, işi sona eren çalışana yapılan ödemenin hizmet karşılığında yapılması söz konusu olamayacağından ücret olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyla ücret niteliği taşımayan ödemenin hangi ad altında yapıldığının da vergisel açıdan bir öneminin bulunmadığı, gelir vergisine tabi olmayan bu ödeme üzerinden tevkif edilerek vergi dairesine yatırılan gelir stopaj vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı; kesilen verginin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; olayda, davacıya yapılan ek ödemenin gerçek mahiyetinin emeklilik ikramiyesi olduğu, tazmin amacı taşımadığı gibi işsizlik sebebiyle yapılan bir ödeme de olmadığı, işverene bağlı ve hizmet karşılığı olarak yapılan bu ödemenin ilgili mevzuat hükümlerine göre ücret sayılan ödemelerin ortak özelliğini taşıdığı, böylece, ücret olarak vergilendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, aksi yönde verilen kararın kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ödemenin ücret niteliğinde olmadığı, yapılan işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacıya ek ödeme (iş sonu tazminatı) adı altında yapılan ödemenin ücret niteliği taşımadığı, söz konusu ödeme üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasının açık bir vergilendirme hatası olduğu, dolayısıyla tevkif edilen verginin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ve tahsil edilen verginin yasal faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
30/01/2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18/01/2019 tarih ve 7162 sayılı Kanunun 4. maddesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 89. maddede, 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisinin, hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edileceği, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği, hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmünün uygulanmayacağı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığının yetkili olduğu kurala bağlanmış; bu kapsamda mükelleflere istisnai bir hak tanınmış ve 15/03/2019 tarih ve 30715 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 306 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile de söz konusu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacıya iş akdinin 31/12/2016 tarihinde imzalanan ikale sözleşmesi ile sona erdirilmesi üzerine verilen ek ödeme (iş sonu tazminatı) tutarından gelir vergisi tevkifatı yapıldığı, davacı tarafından, söz konusu ödemenin ücret niteliği taşımadığı ve gelir vergisinden muaf olduğu iddiasıyla Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünden 30/01/2019 tarihinde düzeltme talep edildiği, bu başvurunun zımnen reddi üzerine de 01/04/2019 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığına şikayet başvurusunda bulunulduğu, belirtilen düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ve tahsil edilen tutarın kesinti tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı tarafından, yukarıda yer verilen maddede öngörülen 27/03/2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesine istinaden kendisine yapılan ödeme üzerinden tevkif edilen gelir vergisinin iadesi istemiyle düzeltme şikayet başvurusunda bulunulduğu, başvurunun zımnen reddi tarihinde anılan maddenin yürürlükte olduğu görülmüş olup, uyuşmazlık hakkında, Gelir Vergisi Kanunu'nun söz konusu geçici 89. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, davacının iş akdinin 31/12/2016 tarihinde sona erdirildiği, davaya konu ek ödemenin, Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 89. maddesinde iade kapsamında değerlendirileceği sayılarak belirtilen ödemelerden olduğu ve söz konusu ödeme üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisinin iadesi için gerekli olan diğer şartların sağlandığı dikkate alındığında, düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, Vergi Dava Dairesince yeniden verilecek kararda, davacının faiz istemi yönünden de yeniden değerlendirme yapılacağı tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacıya ek ödeme (iş sonu tazminatı) adı altında yapılan ödemenin ücret niteliği taşımadığı, söz konusu ödeme üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasının açık bir vergilendirme hatası olduğu, dolayısıyla tevkif edilen verginin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ve tahsil edilen verginin yasal faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varıldığından, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına gerekçe yönünden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.