10. Ceza Dairesi 2019/5426 E. , 2019/7345 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 30/10/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 tarihli ve 2017/158 esas, 2017/689 sayılı kararının ve hükmün açıklanmasına dair Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/465 esas, 2018/645 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 04/11/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 28/06/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 14/01/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
2- Sanığa erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğu gösterilerek usulüne uygun tebliğ işlemlerinin yapıldığı ancak tedbirin infazı esnasında sanığın 03/10/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 tarihli ve 2017/158 esas, 2017/689 sayılı kararıyla TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 16/11/2017 tarihinde kesinleştiği,
4- Ancak sanığın denetim süresi içinde 03/01/2018 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin mahkûmiyet hükmünün kesinleştiğinden bahisle hükmün açıklanması için ihbarda bulunulması üzerine, Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/465 esas, 2018/645 sayılı kararıyla hüküm açıklanarak, sanığın TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün yasa yolu incelenmesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1-Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 tarihli ve 2017/158 esas, 2017/689 sayılı kararı yönünden;
19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile değiştirilen 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddesi gereğince haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen çocuklar açısından denetim süresinin 3 yıl olması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verilmesinde,
2- Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/465 esas, 2018/645 sayılı kararı yönünden;
Dosya kapsamına göre, 27/01/1997 doğumlu olup suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan sanık hakkında, 28/06/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Söke Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, akabinde sanığın erteleme süresi zarfında 03/10/2016 tarihinde tekrar uyuşturucu madde bulundurduğundan bahisle Söke Cumhuriyet Başsavcılığının 24/03/2017 tarihli iddianamesi kamu davası açıldığı, Mahkemesince sanığın 28/06/2014 ve 03/10/2016 tarihli iki eylemi nedeniyle yargılama yapılarak Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 tarihli kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, sanığın 03/10/2016 tarihli eylemine konu suçu, daha önce işlediği (28/06/2014) suçtan dolayı yapılan soruşturma aşamasında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği ve bu ikinci eylemin ihlal niteliğinde değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında,
Suçun işlendiği 28/06/2014 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 tarihli ve 2017/158 esas, 2017/689 sayılı kararının ve 16/10/2018 tarihli ve 2018/465 esas, 2018/645 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
1- Sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” dair Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 tarihli ve 2017/158 esas, 2017/689 sayılı kararına yönelik talebin incelenmesi:
Sanık hakkında yargılama konusu olan suç 28/06/2014 tarihli suç olup, 03/10/2016 tarihli ikinci suç sadece ilk suçtan verilen erteleme kararının ihlali niteliğinde olduğundan, nüfus kaydına göre 27/01/1997 doğumlu olan ve suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi gereğince denetim süresinin 3 yıl olarak belirlenmesi gerekirken, 5 yıl olarak belirlenmesi yasaya aykırı olmakla birlikte, somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleştikten sonra sanığın 3 yıl içinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkûm olması nedeniyle hükmün açıklanma koşulları oluştuğu ve Mahkeme tarafından da hükmün açıklandığı anlaşıldığından, denetim süresinin 5 yıl olarak belirlenmiş olmasının sonuca etkili olmaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukukî varlığını kaybetmiş olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Sanık hakkında “hükmün açıklanmasına” dair Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/465 esas, 2018/645 sayılı kararına yönelik talebin incelenmesi:
Yukarıda açıklandığı üzere nüfus kaydına göre 27/01/1997 doğumlu olan ve suç tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan sanık hakkında, TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılmadan fazla ceza tayin edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53/4. maddesine aykırı olarak bu maddede sayılan hak yoksunluklarına hükmedilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu ek gerekçeyle yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre;
1- Sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” dair Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2017 tarihli ve 2017/158 esas, 2017/689 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2- Sanık hakkında “hükmün açıklanmasına” dair Söke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli ve 2018/465 esas, 2018/645 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
a) Hüküm fıkrasında sanığın TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin birinci paragraftan sonra gelmek üzere;
“Suç tarihinde sanığın onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olduğu anlaşılmakla TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca cezasından 1/3 oranında indirim yapılarak 1 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına” şeklindeki paragrafın EKLENMESİNE,
b) Bu şekilde oluşan yeni duruma göre, takip eden paragrafta TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda ve hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına” şeklindeki ibarenin “1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE,
c) TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasıyla ilgili kısmın hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA,
3- Hükmün değiştirilen bu şekliyle infazına, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.