Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3649
Karar No: 2019/7344
Karar Tarihi: 25.11.2019

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3649 Esas 2019/7344 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/03/2017 tarihli kararı kanun yararına bozuldu. Sanık, uyuşturucu madde bulundurmak suçundan hüküm giymemişti ancak denetimli serbestlik tedbiri uygulanmıştı. Tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal etmesi üzerine kamu davası açılmıştı. Mahkeme, \"hüküm kurulmasına yer olmadığına\" karar vermişti ancak bu karar yasaya aykırı olduğu için bozuldu. CMK'nın 223. maddesinde hüküm ve karar türleri arasında yer almayan \"hüküm kurulmasına yer olmadığına\" dair karar verilmesi yasaya aykırıdır. Kanun yararına bozma talebi kabul edilerek dosya gereği işlemlerin yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 191. maddesi, CMK'nın 223. maddesi ve 309. maddesi.
10. Ceza Dairesi         2019/3649 E.  ,  2019/7344 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığının, 18/09/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2017 tarihli ve 2016/753 esas ve 2017/160 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 01/10/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık hakkında, 24/03/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının sanığa itiraz hakkı bildirilerek tebliğ edildiği,
    2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edildiği ve sanığın tedbirin infazına başlandığı, ancak sanığın tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal etmesinden sonra uyarıya rağmen tekrar ihlal etmesi üzerine yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
    3- Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2017 tarihli ve 2016/753 esas ve 2017/160 sayılı kararıyla "denetim süresi içerisinde sanığa tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığı" gerekçesiyle, “sanık hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına” ve “tedbirin infazının devamına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1-Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye 17/05/2016 tarihinde usulünce tebliğ edildikten sonra, şüphelinin itirazda bulunmaması üzerine 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın 28/06/2016 tarihinde şüpheli ile aynı konutta ikamet eden reşit ve ehil annesine verilmek suretiyle 28/06/2016 tarihinde yapıldığı, ancak şüphelinin 10 gün içerisinde başvuru yapmaması üzerine bu defa ısrar koşulunun gerçekleşmiş olacağına dair ihtarı içeren 12/07/2016 tarihli 2. çağrı yazısının 15/07/2016 tarihinde şüphelinin bizzat kendisine tebliğ edildiği ve şüphelinin müracaatı üzerine tedbirin infazına başlanıldığı, bu aşamadan sonra şüphelinin 22/09/2016 tarihindeki vaka sorumlusu ile görüşmesine katılmayarak esasen yükümlülüklerine uymamakta bu ikinci ihlal ile ısrar etmesine rağmen, 10 gün içerisinde müracaat edilmesi gerektiği ve tekrar ihlal durumunda ısrar koşulunun gerçekleşmiş olacağını bildirir 29/09/2016 tarihli uyarı yazısı hazırlanarak şüpheli ile aynı konutta ikamet eden reşit ve ehil ablası imzasına tebliğ edilmesine karşın şüphelinin süresinde müracaat etmemesi üzerine, dosyasının kapatılarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğünü esasen üçüncü kez ihlâl ederek yükümlülüklerine uymamakta ısrarcı olduğu anlaşıldığından, yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde;
    Kabule göre de;
    2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında geçerli tebligat işlemleri yapıldıktan sonra müracaat etmesi halinde denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2017 tarihli ve 2016/753 esas ve 2017/160 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan uyarılı ilk başvuru davetiyelerini müteakip tedbirin infazına başladığı, ancak tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini birinci kez ihlal etmesinden sonra uyarıya rağmen ikinci kez ihlal etmesi üzerine, erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı, sanığa yapılan tebligatların sanığın bilinen son adresinde usulüne uygun olarak yapıldığı, dosya kapsamında tebligatların yasaya aykırı olduğunu gösteren bir bilgi veya belge bulunmadığı gibi Mahkemece tebligatın hangi nedenle yasaya aykırı olduğuna dair bir gerekçe de gösterilmemiş olduğu anlaşılmakla, tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal etmesinden sonra uyarıya rağmen tekrar ihlal etmesi üzerine yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılan ve hakkında dava açılan sanık hakkında yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken; CMK’nın 223. maddesinde karar ve hüküm türleri arasında sayılmayan “hüküm kurulmasına yer olmadığına” dair karar verilmesi yasaya aykırı olup, (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
    Bu nedenle “kabule göre durma kararı verilmesi gerektiği” düşüncesine dayanan (2) numaralı kanun yararına bozma talebi de doğru olmakla birlikte, (1) numaralı talep kabul edildiğinden, kabule göre ileri sürülen talebin konusuz kalması nedeniyle bu hususta karar verilmesine gerek görülmemiştir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; hüküm kurulmasına yer olmadığına dair Kayseri 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2017 tarihli ve 2016/753 esas ve 2017/160 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi