Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5606
Karar No: 2019/10324
Karar Tarihi: 19.12.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5606 Esas 2019/10324 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/5606 E.  ,  2019/10324 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, ..."da ... Sulh (Aile) Mahkemesinde görülen ve ... Eyalet Yüksek Mahkemesince incelenen çocuk nafakasına ilişkin kararın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, tenfizi istenen kararın temyiz mahkemesi kararı olduğunu, bu sebeple tenfizinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir .
    Mahkemece, kesin süre içerisinde mahkemeye ibraz edilen ... Eyalet Yüksek Mahkemesi"nin 009 UF 565/09 205 F 1816/08 ... sayılı ilamının temyiz incelemesine ilişkin karar olduğu, temyize konu edilen ... Sulh Mahkemesi (Aile Mahkemesi) kararının ibraz edilmemiş olduğu, ibraz edilen kararın tenfizinin söz konusu olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar Dairemizin 22.01.2018 tarih ve 2016/13065 E. 2018/427 K. sayılı ilamıyla "Somut olayda, mahkemece davacıya gönderilen muhtıranın içeriğinden davacıdan hangi yabancı mahkeme kararının onanmış aslını ve onanmış tercümesini sunmasının istenildiğinin anlaşılamadığı, muhtırada yabancı mahkemenin adının, kararın numarasının ve tarihinin belirtilmediği, muhtıranın içeriğinin belirsiz olduğu, bu muhtıraya dayanılarak davanın reddedilmesinin hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, dosyadaki deliller değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; 31/10/2018 tarihli duruşmada Yargıtay Bozma İlamında belirtilen şekilde davacı vekiline tenfizini talep ettiği yabancı mahkeme ilamının usulünce tercümesini sunması için 1 aylık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde ara karar gereğinin yerine getirilmemesi halinde davanın ön şart yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına karar verildiği, verilen makul kesin süre içinde davacı taraf belirtilen eksikliği tamamlamadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, bozma öncesinde verilen kararda yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince ve katılma yoluyla davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    3- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesinde "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur." düzenlemesi yer almaktadır. AAÜT"sinin 2. kısım 2. bölümü Yargı yerleri ile İcra İflas dairelerinde yapılan ve konusu para ile değerlendirilemeyen hukuki yardımlara ödenecek ücretleri belirlemiş olup, maktu vekalet ücreti niteliğindedir.
    2- Davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; kararın araştırmaya yönelik olarak bozulduğu, bozma ilamında kararın bozma kapsamı dışında kalan sair yönlerden kesinleştiğine dair bir açıklama bulunmadığı, bozma ilamının vekalet ücreti ve yargılama giderleri de dahil olmak üzere önceki hükmün tamamen bozulmasına matuf olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi karşısında karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi uyarınca davalı yararına 2.180 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan "3-Mahkememizin 13/11/2015 tarih ve 2014/733 Esas, 2015/774 Karar sayılı kararı ile yargılama gideri ve Avukatlık ücreti yönünden karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına," ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine hükmedilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi