17. Hukuk Dairesi 2016/6516 E. , 2019/2225 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 07.07.2016 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bindiği 27 KN 146 plakalı motosiklet ile karşı yönden gelen 27 FU 146 plakalı aracın çarpışması sonucu ağır yaralandığını, kazada çarpışan her iki aracın da kaza tarihinde ... si olmadığını, bu sebeple davalı ... Hesabına davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu; kaza neticesinde yaralanan müvekkilinin malul kaldığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL işgörememezlik tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü ile 42.290,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ...’nin, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan %8,1 oranında azalma nedeniyle uğradığı zarar geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 14.12.2015 tarihli hesap bilirkişi raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre belirlenip tazminat hesabının yapıldığı; Mahkemece raporun hükme esas alındığı görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 Esas- 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacı çocuğun muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekirken, anılan biçimdeki tespite göre hesap yapan bilirkişi raporu, hükme esas almaya elverişli bir rapor değildir.
3-6098 sayılı Borçlar Yasasının, "Tazminatın belirlenmesi" üst başlıklı 51/1 maddesi ile( 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde (Borçlar Kanunu 44. madde) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Somut olayda kaza; davacının koruyucu önlemleri almaksızın yolcu olarak bulunduğu sırada gerçekleşmiş, söz konusu kaza neticesinde kafa travmasına bağlı işitme kaybı tespit edilmiştir. Davacının motosiklette nizamlara aykırı ve kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde, kask takmadan ve koruyucu önlemler almaksızın yolculuk yapması neticesinde, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, tazminat miktarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken indirimin yapılmaması doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.