2. Hukuk Dairesi 2016/9744 E. , 2017/4813 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar ile ziynet alacağı taleplerine faiz isteği hakkında hüküm kurulmaması ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası ve fer"ileri ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.04.2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Davacı kadın maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) talepleri ile ziynet alacağına faiz uygulanmasını talep etmiş olup bu taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
b-Davacı kadının ziynet alacağı toplam 59.172,00 TL. üzerinden kabul edildiği halde, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren kadın yararına 26.000,00 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmolunması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle toplanan delillerle davalı erkeğin kendisine kusur olarak yüklenen facebook üzerinden başka bir kadınla cinsel ve duygusal içerikli görüşmeler yaptığı ve davacı kadını ortak konuttan kovduğu vakıaları ispatlanamamış ise de, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer vakıalara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşılmakla davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Mahkemece davacı kadın yararına çalışmadığı ve düzenli geliri bulunmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de, davacı kadın sosyal inceleme raporunda özel bir huzurevinde çalıştığını beyan etmiş, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadan yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Bu sebeple davacı kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken: bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
c-Mahkemece tarafların ortak çocukları 01.01.2001 doğumlu ..., 08.05.2003 doğumlu ... ve 02.06.2007 doğumlu Helin’in velayetleri çocukların üstün yararlarına olacağı gerekçesiyle davacı anneye bırakılmıştır. Ortak çocuklar yaşları itibariyle idrak çağındadırlar. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Hakları Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Bu bakımdan, ortak çocukların mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihlerinin kendilerinden sorulması, çocukların halen nerede ve kiminle yaşadıkları tespit edilerek, gerekirse yeniden psikolog, pedegog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 s. K m.5) sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
d-Davacı kadın 84.000,00 TL ziynet alacağı talebinde bulunduğu ve mahkemece ziynet alacağı toplamı 59.172,00 TL üzerinden kabul edildiği halde, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı erkek yararına reddedilen kısım üzerinden nispi vekalet ücretine hükmolunmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1/a, 1/b, 2/b, 2/c ve 2/d bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 2/c nolu bentte gösterilen bozma sebebine göre davalının iştirak nafakalarına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, hükmün diğer bölümlerinin ise 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1480,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2017 (Salı)