23. Hukuk Dairesi 2015/1492 E. , 2016/1622 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 23.10.2014 gün ve 3518 Esas, 6547 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili şirketin yurtdışından finansal kiralama yolu ile kiraladığı yedi adet uçağı belli süreler için dava dışı ... havayollarına kiraladığını, müvekkilinin ..."daki hava ve iklim koşullarından uçağın motorlarının nasıl etkileneceğini bilmediğinden ve motorların kullanım klavuzunda bu konuda bir uyarı da yer almadığından uçağın motorlarının üreticisi olması ve aynı cins motorların daha önce de ..."da kullanılması nedeniyle için bu konuda bilgi ve tecrübe sahibi olan davalı şirkete 15.02.2007, 01.03.2007 ve 14.03.2007 tarihli e-mailler göndererek uçakların ... Operasyonları için ek önlemler olup olmadığı, hava ve iklim koşullarının motorların kullanım sürelerini ne şekilde etkileyeceği hususlarını sorduğunu, davalı şirketin Türkiye Temsilcisi...."in 15.02.2007 tarihli cevap e-mailinde önlemler listesi gönderdiğini, ayrıca aynı şahıs tarafından 22.02.2007, 05.03.2007 ve 15.03.2007 tarihli e-maillerle de motorların kullanım sürelerinin 5000-5500 saat olacağını, motorların yıkanmasında kısıntı olmadığının bildirildiğini, ancak uçaklarda kullanılan motorların davalının öngördüğü süreden çok daha önce zorunlu olarak bakıma alındığını, davalı şirketin bu motorlar için getirilen Ortadoğu paketinden hiç söz etmediğini, müvekkilinin motorların yüksek bakım maliyeti nedeni ile büyük maddi zarara uğradığını, taraflar arasında e-mail yazışmalarıyla oluşan danışmanlık sözleşmesi uyarınca, davalı şirketin verdiği yanlış, eksik ve yanıltıcı bilgiler nedeni ile müvekkilinin uğradığı zarardan BK"nın 390 ve 390/1 yollaması ile BK"nın 321/1-2 maddeleri uyarınca davalı şirketin sorumlu olduğunu, ayrıca davalı şirketin ürettiği yedek parçaların ayıplı olması nedeni ile de davalının sorumluluğunun bulunduğunu, davalı şirketin zararın bir kısmını ödeme teklifinin müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.000.000 USD"nin ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 29.04.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat miktarını 10.881.572,00 TL"ye arttırmıştır.
Davalı vekili, taraflar arasında yazılı veya sözlü herhangi bir sözleşmenin yapılmadığını, davacı şirketin ..."daki faaliyeti için müvekkiline e-mail ile sorular sorduğunu, müvekkili şirketin de yine e-mail ile buna cevaplar verdiğini, taraflar arasındaki ilişkinin bundan ibaret olduğunu, davacının tek dayanağının haksız fiil olduğunu, buna göre BK"nın 60. maddesi uyarınca davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, bu davada müvekkiline husumet düşmeyeceğini, davacının iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında danışmanlık sözleşmesinin varlığından bahsetmenin mümkün olmadığını, müvekkilinin davacıdan herhangi bir bedel almadığını, ayrıca davacının iddia ettiği Ortadoğu paketinin davacının uçaklarında kullanılan motorlar için değil ayrı bir tip motor için geliştirildiğini, davanın haksız açıldığını savunarak, reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında mevcut e-mailler kapsamında bir danışmanlık sözleşmesi kurulmadığı, bu yöne ilişkin taraf iradelerinin oluşmadığı, davacı şirketin e-maillerle talep ettiği bazı konularda davalı şirket teknik elemanı ve davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olup olmadığı belli olmayan temsilcinin verdiği cevapların sözleşme ilişkisinin kurulduğuna delil teşkil etmediği, sözleşme ilişkisi konusunda açık veya zımni bir irade yöneltilmesinin bulunmadığı, taraflar arasında danışmanlık sözleşmesinin bulunmadığı, ayrıca davalının kasıt, ağır kusur veya ihmal şeklinde haksız fiil oluşturacak bir eyleminin de bulunmadığı, havacılık sektöründe çalışan ve böylesine büyük bir ekonomik faaliyeti gerçekleştiren davacının yapacağı uçuş faaliyeti için detaylı bir çalışma içinde olmasının, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünün zorunlu bir gereği olduğu, kendi kusurundan kaynaklanan zarardan dolayı herhangi bir sözleşmesel yükümlülüğü olmayan davalıdan tazminat isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 23.10.2014 tarih ve 3518 E., 6547 K. sayılı kararıyla onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 03,20 TL harç ve takdiren 261,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.