Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/11279 Esas 2017/4810 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11279
Karar No: 2017/4810

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/11279 Esas 2017/4810 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/11279 E.  ,  2017/4810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.04.2017 günü günü temyiz eden davacı (Muris) ... mirasçısı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... ile vekili Av. ... ve davacı mirasçıları.... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Mahkemece; "davacı murisin 28.07.2011 tarihli duruşmada alınan beyanında davalıyla uzlaşma ihtimallerinin olduğunu belirttiği, tanıklardan ...ı"nın davacı murisin çocukları ve davayı takip eden mirasçılar oldukları, davada taraf sıfatlarının olması ve davalı kadınla aralarında görülen ceza davası sebebiyle yoğun bir husumet bulunması sebebiyle beyanlarının tarafsız olamayacağı, tanık ...’ın da davalı kadınla aralarında görülen ceza davası sebebiyle husumetinin bulunduğu, beyanının ise tutarsız ve çelişkili olduğu, zaman belirtmediği, yapılan ceza yargılamasında davalının beraat ettiği, tanık ..."nın anlatımlarının davadan sonra meydana gelen olaylara ilişkin olması sebebiyle dikkate alınamayacağı, dinlenen diğer tanık anlatımlarının tarafların arasında evlilik birliğinin davalıdan kaynaklanan sebeplerle çekilmez hal alarak kusurun davalıda olduğuna dair beyanlarının bulunmadığı, aksine davalının muris eşine karşı ilgili olduğu ve evliliğin devamı konusunda gerekli mücadeleyi verdiği" gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının kusurunun olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HMK m.255). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanı değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi gereğince, ceza mahkemelerinin beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz.
    Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davanın 21.07.2010 tarihinde açıldığı, davacı muris ile davalı kadının 2010 yılı Mayıs ayında fiilen ayrıldıkları, davadan önce yaşanan fiili ayrılık döneminde davalı kadının muris eşine " eski eşine geri dön de seni tekrar boynuzlasın" şeklinde sözlerle hakaret ettiği, davacı murisin dava dilekçesinde açıkça dayandığı bu vakıanın murisin önceki evliliğinden olan oğlu tanık ... ve işletme müdürü tanık ..."ın beyanları ile doğrulandığı, bu fiil nedeniyle kadının yargılandığı ceza davasında delil yetersizliği sebebiyle beraat ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tanıklarının gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarına dair dosya içerisinde ciddi ve inandırıcı delil bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre eşine hakaret eden davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğunun tespitine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 1.480,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı mirasçısı ..."ya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 25.04.2017 (Salı)

    (Muhalif) (Muhalif)


    KARŞI OY YAZISI

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle, sayın çoğunluğun kararına katılmıyoruz.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.