12. Ceza Dairesi 2017/5966 E. , 2019/1120 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2, 52/4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanunun 254. maddesinin 1.fıkrasında yapılan değişiklikle ilgili olarak; Ceza Genel Kurulu"nun 25.10.2018 tarih, 2018/4-394 esas – 2018/478 sayılı kararında da belirtildiği üzere; soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan taksirle yaralama suçunun hüküm tarihinden önce de uzlaşma kapsamında olduğu, katılanlardan ...’in soruşturma evresinde 23.10.2014 tarihli ifadesinde uzlaşmak istemediğini beyan ettiği, mahkemece istinabe ile beyanının alındığı 02.03.2015 tarihinde ise “...sanık zararımı karşıladığı takdirde kendisi ile uzlaşmak isterim” dediği ancak sanığın 13.02.2015 tarihinde talimat ile alınan beyanında “...benim bir kusurum yoktur,bu nedenle karşı tarafın zararını giderme yönünde bir talebim, bir isteğim yoktur...” şeklindeki beyanı ve haricen de uzlaşmanın gerçekleştiğine ilişkin bir belirleme bulunmaması nedeniyle tebliğnamenin 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 254. maddesinin 1. fıkrası gereğince uzlaştırma işlemlerinin aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verilmek suretiyle hükmün bozulmasını öneren görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin delillerin yeterince tartışılmadan eksik inceleme ile karar verildiğine, sanığın kusuru olmadığına, bilirkişi raporu ile olayın oluş şeklinin birbirine uyumlu olmadığına, katılanın tamamen kusurlu olduğuna, ceza miktarına, sanık lehine hükümlerin tatbik edilmediğine yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün ikinci paragrafında yer alan “adli para cezasına çevrilmesine” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 300 tam gün olarak belirlenmesine,” ibarelerinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna aykırı olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.