Esas No: 2021/7660
Karar No: 2022/5614
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/7660 Esas 2022/5614 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili ve kamulaştırma bedelinin tespiti için dava açmıştır. Mahkeme, emsal karşılaştırması yöntemiyle taşınmazın değerini belirlemiştir. Ancak, bilirkişi raporunda kullanılan emsal taşınmazın alındığı kriterlerin belirsizliği ve eksik bilgi içermesi sebebiyle hüküm bozulmuştur. Ayrıca, kavak ağaçlarının değerlendirilmesinde resmi verilerin eksik kullanılması da hüküm bozulmasına sebep olmuştur. Kararda, Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi ve arsalara ilişkin (g) bendi vurgulanmıştır. Ayrıca, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. ve 11. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki Limandere Mahallesi, 618 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1- Bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmazın, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazın 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re'sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden ve Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca bedelin tespiti için mümkün olduğunca yakın parsel satışlarının emsal alınması gerekirken bilirkişi raporunda, farklı mahallede bulunan ve uzak mesafedeki taşınmaz emsal alınarak değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan kavak ağaçlarının değerlendirme tarihi olan 2014 yılı itibariyle maktu değerlerine ilişkin resmi veriler Karasu İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmediği gibi;
3- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 28/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.