10. Ceza Dairesi 2019/2338 E. , 2019/7337 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 29/05/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’nin beraatine ilişkin İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli ve 2018/664 esas, 2019/39 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/06/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 23/11/2016 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından dolayı 03/08/2017 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu kararın 12/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği,
2- Ancak erteleme süresi zarfında 06/03/2018, 25/03/2018 ve 25/09/2018 tarihlerinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile hakkında soruşturma başlatılması üzerine, bu suçlar erteleme kararının ihlali kabul edilerek TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi gereğince erteleme kararı kaldırılıp 17/10/2018 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli ve 2018/664 esas, 2019/39 sayılı kararıyla “23/11/2016 tarihli eylemi nedeniyle uyuşturucu madde kullanmaktan kamu davası açılmış ise de, sanığın cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediği” gerekçesiyle “söz konusu tarihe ilişkin müsnet suçtan beraatine” ve “erteleme süresi zarfında işlendiği iddia edilen 06/03/2018, 25/03/2018 ve 25/09/2018 tarihli eylemleri nedeniyle TCK’nın 191/2. maddesinin uygulanması amacıyla İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına” karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, 23/11/2016 tarihinde üzerinde bulunan ve İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 09/05/2017 tarihli ve 5660 sayılı raporuna göre uyuşturucu olduğu belirlenen maddeyi, polis memurlarına veren sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak veya kabul etmek suçunu oluşturduğu, anılan eylemi nedeniyle yürütülen soruşturma sırasında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/08/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak 12/12/2017 tarihinde tebliğ edilerek kesinleşmesini müteakip, erteleme süresi içerisinde 06/03/2018, 25/03/2018 ve 25/09/2018 tarihlerinde gerçekleşen eylemlerinde, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 03/04/2018 tarihli ve 1023 sayılı, 20/04/2018 tarihli ve 1295 sayılı ile 27/11/2018 tarihli ve 4076 sayılı raporlarına göre sanıktan ele geçen maddelerin uyuşturucu olduğunun belirlendiği, sanığın erteleme süresi içerisinde birden fazla kez kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak veya kabul etmek suçunu işlediği anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesindeki "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne nazaran, yapılan yargılama sonunda, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " denilerek, İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli ve 2018/664 esas, 2019/39 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Her ne kadar sanığın yargılama konusu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğini gösteren mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu gerekçesiyle sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğinden bahisle kanun yararına bozma yoluna başvurulmuşsa da, Mahkemece 23/11/2016 tarihli eylem bakımından delil değerlendirilmesi sonucunda beraat kararı verilmiş olup, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmesine ve Mahkemenin takdirine ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, hükme karşı temyiz veya istinaf kanun yoluna başvurulması halinde incelenmesi mümkün olup, kanun yararına bozma olağanüstü kanun yoluna konu olamayacağından, kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre, İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2019 tarihli ve 2018/664 esas, 2019/39 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.