Esas No: 2018/2551
Karar No: 2022/3138
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 8. Daire 2018/2551 Esas 2022/3138 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/2551 E. , 2022/3138 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2551
Karar No : 2022/3138
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak İli, Uludere İlçesi, ... Köyü'nde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacı tarafından, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Görevden Çıkarma" başlıklı 17. maddesinin (ç) bendinde yer alan "kontrol, genel arama, iz sürme, gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağrılmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra terk etmek" fiili gerekçesiyle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden, davacının Şırnak İli, Uludere İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde geçici köy korucusu olarak görev yaptığı, 14/03/2016 tarihinde Şırnak İli'nde belirli mahallelerde bulunan barikatların kaldırılması ve hendeklerin kapatılması maksadıyla ilan edilen sokağa çıkma yasağına istinaden ... operasyonunun icra edilmeye başlandığı, davacının da bu operasyon kapsamında 01/04/2016 tarihinde görevlendirildiğinin bağlı olduğu Karakol Komutanlığınca bildirildiği, ancak davacının operasyona katılmayacağını bildirdiği ve bu durumun 01/04/2016 tarihinde tutanağa bağlandığı, davacının Şırnak İl Merkezinde düzenlenmekte ... operasyonunda görevlendirmesine rağmen katılmak istemediğini beyan etmesi üzerine konu ile ilgili savunmasını almak için 14/04/2016 tarihli savunma istem yazısı yazıldığı, davacının savunmasını verdiği ve nihayetinde de ... tarih, ... sayı ve 26/05/2016 tarihli Olur ile görevine son verildiği, bakılan davada, Şırnak İli sorumluluk bölgesinde görev yapmakta olan Geçici Köy Korucularının tamamının görev alanlarının 01/01/2016-30/06/2016 tarihleri arasında 10/12/2015 tarihli Valilik Olur'u ile genişletilerek aynı ilçe veya gerektiğinde diğer ilçe sınırları içerisinde görevlendirilebilmelerinin uygun bulunduğu görüldüğünden davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmediği, diğer taraftan; Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinde göreve çağrı usulü hakkında ayrıntılı bir düzenlemeye gidilmemesinin eksiklik değil, görevin niteliği gereği olduğu; acil ve öngörülemeyen terör olaylarının ortaya çıktığı dönemlerde ve bölgenin içinde bulunduğu durumun gözönüne alınması suretiyle, geçici köy koruculuğu sisteminin oluşturulma amacının da birlikte değerlendirilmesiyle, sözlü emirle verilen talimatların yerine getirilmesi zaruriyetinin açık olduğu, bu durumda; Şırnak İli, Uludere İlçesi, ... Köyü'nde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacının, mevzuatla öngörülen usuller yerine getirilerek çağrıldığı göreve katılmadığının sübuta erdiği anlaşılmakla, eylemine uyan Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin 17'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (ç) bendi uyarınca görevden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; olayda, davacının gerek savunma dilekçesinde, gerekse dava dosyasında sunduğu dilekçelerde, 30 Mart günü görevli olarak Şırnak'a gittiği, üç gün askerlerle birlikte görev yaptığı, kendisine ve yanında bulunan üç arkadaşına şehir merkezine gireceklerinin söylendiği, kendisinin ve arkadaşlarının da polis ve askerle birlikte mahalleyi bilen korucu olursa gireceklerini beyan ettiği, ancak görevli komutanın siz tek gireceksiniz demesi üzerine kendisinin ve arkadaşlarının bölgeyi bilmediği, mahallenin yabancısı olduğu, bölgeyi bilen birinin verilmesi halinde girecekleri, aksi halde kendilerinin tehlikeye düşeceğini söyledikleri yönünde beyanlarının bulunmasına karşın, söz konusu davacı beyanlarının soruşturma kapsamında irdelenmediği, belirttiği hususların doğru olup olmadığı ve mazeret olarak kabul edilip edilemeyeceği husunun gerekirse olay anında orada bulunan diğer görevlilerinde ifadelerine başvurulmak suretiyle açıklığa kavuşturulmadığı anlaşıldığından, bu yönüyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki istinafa konu kararda hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ... İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının şehir merkezinde çevre emniyeti ve terör unsurlarından arındırılmış bölgelerde güvenlik kuvvetleriyle birlikte tedbir almak için görevlendirildiği, toplumsal olaylara müdahale şeklinde bir görevlendirme olmadığından davacının iddiasının aksine can güvenliğinin tehlikeye düşme halinin bulunmadığı, davacının savunmasında yer alan "kendimizi tehlikeye atmış oluruz" ifadesinin yaptığı işin gereği olduğu, davacının usulüne uygun olarak görevine son verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, varsa posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından ilgili tarafa iadesine,
4. Kesin olarak, 27/04/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı davanın reddine ilişkin kararının usul ve hukuka uygun olduğu görüldüğünden, bu kararı kaldırarak dava konusu işlemin iptali yolunda hüküm kuran ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.