19. Hukuk Dairesi 2016/6630 E. , 2017/6865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin tedarikçisi olduğunu, davalıdan fatura alacağının tahsili için...8. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3796 E. sayılı dosyası ile müvekkili tarafından ilamsız takip yapıldığını, davalının borcunu ödemeyerek takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalının alacağın %40" ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında münhasır delil sözleşmesinin bulunduğunu, bu durumda HUMK"un 287. maddesine göre münhasıran müvekkilinin ticari defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğini, bu kayıtlara göre müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını belirterek, davanın reddini ve davacı şirketin %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında muhtelif tedarikçi sözleşmeleri bulunduğu, sözleşmelerin 3.12. maddesinde "tedarikçi, perakendecinin uyguladığı genel kampanyalara katılımı kabul eder" hükmüne yer verildiği ancak bu yetkinin sınırsız olmadığı, sözleşme hükmü ile davalının kendisine verilen belirleme yetkisini kullanırken objektif iyi niyet ve hakkaniyet kurallarına uygun davranması gerektiği, belgelendirilmeyen ve davacı defterlerinde yer almayan sözleşme farkı yıl dönümü destek farkı vs. diğer faturalarının davacı alacağından düşülemeyeceği gerekçesiyle, davalının icra takibine itirazının 26.846,23 TL asıl alacak yönünden iptaline bu miktarın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı defterlerindeki kayıtların dayanaklar gösterilmedikçe davalı defterleri tek başına sahibi lehine delil kabul edilemez. Bu konu ispatlanmadan sadece davalı defterlerine dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece davalının sözleşme farkı yıl dönümü destek farkı, kampanyalar, mağaza açılış katılım bedelleri vs hizmetlerin tedarikçiye verilip verilmediğine dair bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair, davalının bütün temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.