2. Hukuk Dairesi 2016/11601 E. , 2017/4805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, maddi tazminatın miktarı, reddedilen manevi tazminat talebi ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.04.2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmediler. Açık duruşmaya başlandı. Karşı taraf adına çıkarılan tebligatın adresten ayrıldığından bahisle tebliğ edilemediği görüldü. Davalı-davacı ... vekilinden soruldu: Davalı-karşı davacı ... vekili, mürafaa taleplerinden vazgeçtiklerini, dosya üzerinden karar verilmesini istedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.03.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da, "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır.
Temyiz edilen karar temyiz eden davacı-karşı davalı erkek vekiline 13.04.2016 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) 15 günlük süre geçtikten sonra 29.04.2016 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir.
Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir.
Ne var ki Aile mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay"a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4. maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 k, sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple davacı-karşı davalı erkeğin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı-karşı davalı erkek 20.08.2014 tarihinde terk (TMK m. 164) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece ilk kararda davanın reddine karar verilmiş. Dairemizin 06.10.2015 tarihli ilamı İle erkeğin davasının kabulünün gerektiği gerekçesiyle hükmüm bozulmuş, kadının karar düzeltme isteği Dairemizin 25.02.2016 tarihli ilamı ile reddedilmiş, mahkemece 17.03.2016 tarihinde yapılan bozma tensip zaptı ile duruşma 05.04.2016 tarihine bırakılmış, davalı- davacı kadın ise 01.04.2016 tarihinde birleşen boşanma davasını açmış, Mahkemece kadının birleşen davasında dava dilekçesi karşı tarafa tebliğ olmadan 04.04.2016 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme ile davaların birleştirilmesine karar verilmiş, 05.04.2016 tarihli duruşmada; "erkeğin terk (TMK m. 164) hukuksal sebebine dayalı davasının Yargıtay bozma ilamına uyulması sureliyle usulen erkek lehine kazanılmış hak teşkil ettiği, bu durumda kadının tam kusurlu olduğu, kadının fiili ayrılıktan 6 yıl sonra Türk Medeni Kanunu"nun 166/1 maddesine dayalı dava açmasının Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına ayrıkılık teşkil ettiği, kaldı ki davasının haklılığını ispatlamış olsa bile terk nedeni ile açılan davanın kabul edilmesi sebebiyle kadın tam kusurlu olduğundan bir anlam ifade etmeyeceği" gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının birleşen davasının ise reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesi, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir (HMK m. 122). Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır (HMK m. 127). Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez (HMK m. 137).Yasal gerekçesi açıklandığı üzere, dava dilekçesi ile verilmesi halinde cevap dilekçelerinin karşılıklı olarak usulüne uygun şekilde tebliğ olunması, bu aşama tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün belirlenmesi, ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikata geçilmesi zorunlu olup, bu yasal zorunluluğun gereği yapılıp, kadının boşanma davasında davacı-davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ olunmadan, usulünce ön inceleme ve tahkikat duruşmaları yapılmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması, kadının hukuki dinlenilme hakkına (HMK m.27) aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası ve boşanmanın fer"ilerine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı erkeğin süresinde olmayan temyiz dilekçesinin ise 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2017(Salı)