Esas No: 2018/541
Karar No: 2022/3140
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 8. Daire 2018/541 Esas 2022/3140 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/541 E. , 2022/3140 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/541
Karar No : 2022/3140
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak İli, Uludere İlçesi, ... Köyü'nde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacı tarafından, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Görevden Çıkarma" başlıklı 17. maddesinin (ç) bendinde yer alan "kontrol, genel arama, iz sürme, gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağrılmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra terk etmek" fiili gerekçesiyle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; Şırnak İli, Uludere İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacının 11/03/2016 tarihli tebliğ belgesi ile 12/03/2016 tarihinde Şırnak İlinde yapılacak operasyonda görevlendirildiği ve 13/03/2016 günü saat 12:00 da Şırnak Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı'nda hazır bulunması gerektiğinin bildirildiği, 01/04/2016 günü saat 09:30 da düzenlenen tutanakla davacının göreve çıkmayı reddettiğinin tespit edildiği, 14/04/2016 tarihli yazı ile savunmasının 20/04/2016 tarihine kadar verilmesi gerektiğine ilişkin yazılı savunma başlıklı yazı ile savunmasının istendiği, davacının da savunmasını vererek göreve katılmama sebebi olarak şehir merkezinde hiçbir ekip ve destek olmaksızın hendek kapatma görevinin verildiğinden bahisle göreve gidemediğini ifade ettiği, bunun üzerine savunmasının uygun görülmeyerek ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca davacının görevine son verildiği, bu durumda, 11/03/2016 tarihli yazı ile Şırnak İli'nde düzenlenecek operasyonlarda görevlendirildiğinin davacıya tebliğ edildiği ancak davacının 01/04/2016 tarihli operasyona katılmak istememesi üzerine bu eyleme ilişkin olarak davacıya savunma hakkı tanındığı ve davacının savunmasını verdiği, göreve katılmadığının sabit olduğu, görevleri ilgili mevzuata göre kolluk ve güvenlik görevleri kapsamında yer alan davacının savunmasında ileri sürdüğü "şehir merkezinde hiçbir ekip ve destek olmaksızın hendek kapatma görevinin verildiğinden bahisle göreve gidemediği" iddiasının yerine getirilecek görevin nitelik ve önemi göz önünde bulundurulduğunda haklı ve yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceği, öte yandan Şırnak İl Jandarma Komutanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı yazısı ile Şırnak Valiliği'nden, Şırnak İlinde görevli geçici köy korucularının tamamının aynı ilçe sınırları içerisinde veya gerektiğinde diğer ilçe sınırları içerisinde 01/01/2016- 30/06/2016 tarihleri arasında, rutin faaliyetler dışında her türlü görevlendirilebilmeleri için olur istendiği 10/12/2015 tarihinde Vali tarafından olurun verilerek, geçici köy korucularının görev alanlarının genişletildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin aksi yöndeki iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, İdare Mahkemesinin gerekçesinin hukuka aykırı olduğu, müvekkiline yazılı görev emri tebliğ edilmediği, müvekkilinin katılmadığı iddia edilen görevin Şırnak il merkezinde polis bölgesinde olduğu, hendek kapatma görevi verilmesine rağmen hiçbir emniyet tedbiri, ilave teçhizat verilmediği, geçici köy korucusu olan müvekkilinin asli görev yerinin kendi bulundukları köy olduğu, görev alanının genişletilmesine ilişkin düzenlemenin dava tarihinden sonra 674 sayılı OHAL KHKsı ile getirildiği, görevlendirilmenin yasal dayanağı bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava; geçici köy korucusu olan davacının, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Görevden Çıkarma" başlıklı 17. maddesinin (ç) bendinde yer alan "kontrol, genel arama, iz sürme, gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağrılmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra terk etmek" fiili gerekçesiyle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
442 sayılı Köy Kanunu'nun Ek 18. maddesinde; geçici köy korucuları ile korucu başlarının; görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller, disiplin amirleri, yararlanacakları giyim eşyaları ile bunların şekli ve verilme zamanları, eğitim ve denetim usûl ve esasları, sicil ve izinleri, ilk müracaatlarında sahip olmaları gereken sağlık şartları, başka bir işte çalışma hakları ile bu Kanunda yer alan diğer hususlara ilişkin uygulamaların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Bu madde hükmü uyarınca 09/01/2008 tarih ve 2018/13105 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Disiplin Cezaları" başlıklı 17. maddesinin (ç) 'görevden çıkarma' başlıklı 1. bendinde; "(1) Bir daha geçici köy korucusu olarak görevlendirilmemek üzere; tazminat ödenmeksizin, görevlendirilmelerindeki esas ve usullere uyularak görevle olan ilişiğin kesilmesidir. Göreve son verme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:" hükmü, aynı maddenin 9. bendinde; "Kontrol, genel arama, iz sürme gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağırmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra izinsiz terk etmek," hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; olayda, davacıya 11/03/2016 tarihli Tebliğ Tebellüğ Belgesi ile 13/03/2016 tarihinde Şırnak il merkezinde yapılacak operasyona ilişkin görevlendirme bildiriminin yapıldığı, 01/04/2016 (sehven 2015 yazılmış) tarihli tutanakla 14/03/2016 tarihinde il merkezinde belirli mahallelerde bulunan hendeklerin kapatılması ve barikatların kaldırılması maksadıyla 30/03/2016 tarihinde kışlada hazır olarak bekletilen aralarında davacının da olduğu geçici köy korucularının göreve çıkmıyoruz şeklinde beyanlarının tespit edildiği, 14/04/2016 tarihli savunma istem yazısına istinaden davacının 30 Mart günü görevli olarak Şırnak'a gittiği, üç gün askerlerle birlikte görev yaptığı, kendisine ve yanında bulunan üç arkadaşına şehir merkezine gireceklerinin söylendiği, kendisinin ve arkadaşlarının da polis ve askerle birlikte mahalleyi bilen korucu olursa gireceklerini beyan ettiği, ancak görevli komutanın siz tek gireceksiniz demesi üzerine kendisinin ve arkadaşlarının bölgeyi bilmediği, mahallenin yabancısı olduğu, bölgeyi bilen birinin verilmesi halinde girecekleri, aksi halde kendilerinin tehlikeye düşeceğini söyledikleri yönünde savunma verdiği, tutanaklar ile davacı savunması arasında çelişkiler olduğu görülmüştür.
Geçici Köy Korucularının görevlerine son verilmesine ilişkin disiplin yaptırımları ve buna bağlı işlemlerin tamamında savunma alınma zorunluluğu bulunmasına rağmen, her dosyada soruşturma yapılması gerekmemektedir. Dava konusu olayın niteliği, davacının iddiaları nedeniyle araştırılması gereken hususların varlığı halinde soruşturma yapılması gerektiği açıktır.
Dava konusu olayda, söz konusu davacı beyanlarının soruşturma kapsamında irdelenmesi gerektiği, belirttiği hususların doğru olup olmadığı ve mazeret olarak kabul edilip edilemeyeceğinin gerekirse olay anında orada bulunan diğer görevlilerinde ifadelerine başvurulmak suretiyle açıklığa kavuşturulduktan sonra işlem tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu tesis edilen işlemin iptali istemine karşı açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Usul ve hukuka uygun olan ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararının onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.