Esas No: 2019/1950
Karar No: 2022/1698
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1950 Esas 2022/1698 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/1950 E. , 2022/1698 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1950
Karar No : 2022/1698
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Asıl borçlu … Otelcilik Otel Ekipmanları Turizm Gıda Elektronik Aksesuarları Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. (önceki unvanı … Elektronik Aksesuarı ve San ve Tic. Ltd. Şti.) 'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; tasfiye Halinde … Otelcilik ve Otel Ekipmanları Turizm Gıda Elektrik Tic. Ltd.Şti.'nin 2013 yılına ait vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi borçlarını da içeren ihbarnamelerin şirketin bilinen iş yeri adresine çıkarılan tebligatı sırasında muhtar ve komşu nezdinde düzenlenmiş olan adres tespit tutanağının, şirketin kanuni temsilcisinin ikametgah adresine tebliği sırasında düzenlenmemiş olması, yalnızca posta dağıtıcısı tarafından imzalanmış şerhle yapılan tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102'nci maddesinde belirtilen usule uygun olduğunun söylenemeyeceği, usule uygun bulunmayan tebligatlar nedeniyle şirket hakkında kesinleştirilmiş bir vergi borcundan söz edilemeyeceğinden davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emri içeriği 2013 yılı kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi, asıl borçlu şirket hesaplarının incelenmesi üzerine düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporu uyarınca … sayılı vergi-ceza ihbarnamesi ile tarh edilerek, şirketin bilinen adreslerinde tebliği sağlanamadığından usul ve yasaya uygun olarak 12/12/2016 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, dava konusu yapılmaksızın tahakkuk ederek kesinleştiği, bu borçlara ilişkin şirket adına düzenlenerek usul ve yasaya uygun olarak … tarihinde e-tebliğ edilen … ana takip numaralı ödeme emri dava konusu yapılmaksızın kesinleşen amme alacağına … sayılı haciz varakasının düzenlendiği, bunun üzerine şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmaları sonucu şirket borçlarına yetecek tutarda hak ve alacağı tespit edilemediğinden kanuni temsilci olan davacı adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca ödeme
emri düzenlenerek tebliğ edildiği, idarece yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Asıl borçlu … Otelcilik Otel Ekipmanları Turizm Gıda Elektronik Aksesuarları Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. (önceki unvanı … Elektronik Aksesuarı ve San ve Tic. Ltd. Şti.) 'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un olay tarihinde yürürlükte olan 55. maddesinde, amme alacağını ödemeyenlere 7 gün içerisinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; anılan Yasa’nın olay tarihinde yürürlükte olan 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrasında, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği; 2. fıkrasında ise, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak adresleri bilinmeyenlere ise, ilan yoluyla tebliğ edileceği; olay tarihinde yürürlükte bulunan 102. maddesinin 2. fıkrasında, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği; 3. fıkrasında, muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına yazılarak altının beyanı yapana imzalatılacağı, imzadan imtina ederse tebliği yapanın bu ciheti şerh ve imza edeceği ve tebliğ edilemeyen evrakın, çıkaran mercie iade olunacağı; 4. fıkrasında, bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılacağı, ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemeyerek iade olunursa tebliğin ilan yolu ile yapılacağı; 7. fıkrasında da, yukarıdaki fıkralarda yazılı işlemlerin komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tesbit olunacağı; olay tarihinde yürürlükte bulunan 103. maddesinin 2. bendinde ise, muhatabın bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması nedeniyle gönderilmiş olan mektubun geri gelmesi halinde tebliğin ilan yoluyla yapılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın Danıştay Dokuzuncu Dairesinin E:2019/2845 sayılı dosyası ile birlikte incelenmesinden, dava konusu ödeme emri içeriği vergi borcuna ilişkin olarak asıl borçlu Tasfiye Halinde … Otelcilik Otel Ekipmanları Turizm Gıda Elektronik Aksesuarları Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. (önceki unvanı … Bilişim Elektronik Aksesuarı ve San ve Tic. Ltd. Şti.) adına, sahte fatura düzenleyerek komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerinin 25/11/2015 tarihinde şirketin … Mahallesi … Sokak No:… adresine tebliğe çıkarıldığı, dağıtıcı tarafından 'muhataba haber bırakıldığı halde adreste beklemediğinden evrak iade' şerhinin düşüldüğü, şirket adresinde 11/12/2015 tarihinde yapılmaya çalışılan tebligatta 'muhatabın belirtilen adresten taşındığı, nereye taşındığının bilinmediği' yolunda şerh düşüldüğü, evrakın … Mahallesi muhtarı ile çay ocağı komşusu … ve gelir uzmanı tarafından imzalanarak tebliğ alındısının üzerine 'şirket müdürü … Mahallesi … Sokak No:… adresinin şerh düşüldüğü, bunun üzerine 28/12/2015 tarihinde tebliğ evrakının şirket müdürü Muammer Şeker'in tespit edilen ikametgah adresine tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın da 'tevziat saatlerinde müteaddit defalar gidilmesine rağmen mükellefin adresinde bulunmadığı ve verilen randevuya icabet etmediği' yolundaki dağıtıcı şerhiyle iade edildiği, şirketin bilinen adreslerine tebligat yapılamadığı için ihbarnamelerin ilanen tebliği yoluna gidildiği; olayda, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelere ilişkin 11/12/2015 tarihinde yapılmaya çalışılan tebligatta 'muhatabın belirtilen adresten taşındığı, nereye taşındığının bilinmediği' yolunda şerh düşüldüğü, evrakın … Mahallesi muhtarı ile çay ocağı komşusu … ve gelir uzmanı tarafından imzalandığı, böylece tebliğ imkansızlığının 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesine uygun olarak ortaya konulduğu anlaşıldığından ihbarnamelerin ilanen tebliği yoluna gidilmesi usul ve yasaya uygun olup aksi gerekçe ile davanın kabulü yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararı ile bu karara karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.