MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, banka aracını kullunmak suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanığın, mağdur ..."e ait 469165 seri nolu, 13.000 TL bedelli çeki mağdurun haberi olmaksızın aldığı ve ciro etmek suretiyle katılan ..."ya verdiği, çekin karşılıksız çıktığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan olayda, katılanın, mağdurun beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre suça konu çekte bulunan imza ve yazıların mağdur ..."e ait olmadığı, ön yüzünde bulunan yazı ve rakamlar ile çekin arkasında bulunan ciro imzasının sanığa ait olduğu anlaşıldığından sanığın eylemlerinin resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabülde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının beirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınıp artırım ve indirimlerin de bu miktar üzerinden yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “26.000 TL” ve "21.666 TL" ibareleri çıkartılarak yerine sırasıyla “1300 gün” ve "1083 gün karşılığı 21.660 TL" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 04/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.