16. Hukuk Dairesi 2016/10953 E. , 2019/5766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 11 parsel sayılı 631,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle arsa vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., ..., ... tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının ve asli müdahiller ..., ..., ...’ın davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile müdahil davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle edinilmesi şartlarının oluşmadığı, davanın tereke adına açılmadığı, taşınmazın taksim sonucunda davacı ... ve müdahil davacı ...’a kaldığının ispat edilemediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı ..., 02.04.1940 tarih ve 1 sıra nolu İskan tapusundan gelen miras payına dayanarak taşınmazın tamamının adına tescilini talep etmiş, yargılama sırasında diğer mirasçıların davaya muvafakatlarını sağlamış; müdahil davacı ... ise, tapu kaydına dayanarak davaya katılmıştır. Davacı ve asli müdahil tarafından sunulan tapu kayıtları ve beyanlarından taşınmazın murislerine ait olduğunun öne sürüldüğü anlaşıldığı halde, hangi nedenle adlarına tescil istedikleri açıklattırılmamış, davacı ve asli müdahil tarafından sunulan tapu kayıtları yöntemine uygun şekilde uygulanmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; öncelikle davacı ve asli müdahil davacıdan murislerine ait olduğunu ileri sürdükleri taşınmazın ne sebeple (taksim, bağış, satış vs.) kendi adlarına tescilini istedikleri sorulmalı, buna göre taraf teşkili eksiği giderildiği takdirde davacı ve asli müdahil davacının dayandığı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile ve varsa haritaları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazların evveliyatının tarafların murislerine ait olup olmadığı, muristen intikal eden yerlerden değillerse ne şekilde edinildiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, davacı ve asli müdahil davacının dayandığı tapu kayıtları yöntemine uygun şekilde mahalline uygulanarak bu kayıtların çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.