Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/11976 Esas 2017/4846 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11976
Karar No: 2017/4846
Karar Tarihi: 20.09.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/11976 Esas 2017/4846 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/11976 E.  ,  2017/4846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/09/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalının kendisini haksız olarak darp ettiğini ve küfürler ederek iş yerinde küçük düşürdüğünü, ayrıca hakkında disiplin soruşturması başlatılmasına neden olduğunu ve haberlerin basına yansıdığını, haberlerin internet ortamında yer alması sonucu toplum içerisine çıkamaz olduğunu, bu olaylar nedeniyle manevi olarak çöküntü yaşadığını belirterek manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının davacıya karşı gerçekleştirdiği eylemlerinin davacının kişisel değerlerine ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi (BK md.47) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Davaya konu olan olayda; olayın oluş şekli, olay tarihi ve tarafların durumu dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.