19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10690 Karar No: 2017/6857 Karar Tarihi: 12.10.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10690 Esas 2017/6857 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/10690 E. , 2017/6857 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine ... 2.İcra Müdürlüğü’nün 2014/2175 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin davalı şirketten yapacağı alımlara mahsup edilmesi için ön ödeme olarak takibe konu senetleri verdiğini, bu senetlerden dolayı herhangi bir borcunun olmadığını, davalı şirketin vadeden sonra senetleri şirket muhasebecisi olan davalılardan ...’a ciroladığını, şirket muhasebecisinin de bu senetleri tahsil için davalı şirketin avukatı olan diğer davalı ...’na ciroladığını, davalılar ... ve takip alacaklısı ...’nun senetlerin bedelsiz olduğunu bilerek, vadeden sonra devraldıklarını, dolayısıyla kötü niyetli olduklarını ileri sürerek, müvekkilinin davaya konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davalıların %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve...Ltd. Şti. vekili, davacının şirketten aldığı ürünlerin bedeli karşılığında davaya konu senetlerin alındığını, senetlerin şirket avukatı olan diğer davalı ...’na vekalet borcuna karşılık olarak ciro ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalılardan ... vekili, müvekkilinin diğer davalı şirket ile davacı arasındaki borç ilişkisini bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kıymetli evrakta iyi niyetli hamil konumunda olduğunu belirterek davanın reddini ve davacının % 20"den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu senetlerin bedelsiz kaldığı gerekçesiyle, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, senetlerin hukuka aykırı yollarla elde edildiğinin ispatlanamadığı anlaşıldığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... hakkında hüküm kurulmuş ise de diğer davalılar ... ve ...Ltd. Şti. hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olup bu husus doğru görülmemiştir. Kabule göre de davalı ... dava konusu senetleri ciro yoluyla alan hamil konumundadır. TTK"nun 687 maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca davacının öncelikle alacaklı olan...Ltd. Şti.’ne karşı borçlu olmadığını ispat etmesi, daha sonra da hamil olan davalı ...’ nun senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunu ispatlaması gerekir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerekirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.