Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18195
Karar No: 2018/2205
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18195 Esas 2018/2205 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı köy temsilcisi, 102 ada 370 ve 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davacı köyün kadim merası olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkeme, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 21/2 maddesine göre hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, Mera Kanunu'nun uygulanamayacağı, çekişmenin esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmü bozmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 21/2 maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2016/18195 E.  ,  2018/2205 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2016 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı köy temsilcisi, dava konusu 102 ada 370 ve 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazların köylerinin yayla olarak kullandığını mera niteliğindeki parseller olduğunu, kadastro tespitleri yapılırken o zamanki köy muhtarının ilgisiz kalması ve mera sınırlarını tam olarak göstermemesi nedeniyle sahipsiz kalan mera alanlarının davalı olan komşu köyler adına tespit edildiğini, bu meraların davacı köyün kadim merası olduğunu ileri sürerek, 102 ada 370 ve 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davacı Yanatlı Köyünün merası olduğunun tespitine, davalı köyler adına olan tescilin iptaline ve davacı köy tüzel kişiliğinin mera kullanım hakkı olduğunun tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı köy temsilcileri davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, mera tahsisine ilişkin kadastro tutanaklarının 01.07.2008 ve 29.07.2008 tarihinde kesinleştiği eldeki davanın 09.06.2016 tarihinde açıldığı, 4342 sayılı Mera Kanununun 21/2 maddesine göre mera tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin keşinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve dava açılamayacağı, bu maddedeki sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu ve davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı köy vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kadim mera iddiasına dayalı tespit, iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Dava konusu taşınmazlardan 102 ada 370 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağına göre kadimden beri ..... Köyünün merası olarak kullanıldığı gerekçesi ile 28.03.2008 tarihinde tescil harici orta malı olarak sınırlandırmasının yapıldığı ve tespitin 29.07.2008 tarihinde kesinleştiği, yine dava konusu 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da ..... Köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldığı belirtilmek suretiyle 10.10.2007 tarihinde tescil harici orta malı olarak sınırlandırıldğı ve tespitin 01.07.2008 tarihinde kesinleştiği her iki taşınmaza ait dosyada mevcut kadastro tespit tutanaklarının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
    4342 sayılı Mera Kanununun 21/2 maddesinde; mera komisyonlarının tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda ise, dava konusu taşınmazların kadastro tespitleri yapılarak mera niteliği ile sınırlandırılmalarına karar verildiği, Mera Komisyonu tahdit ve tespit çalışmalarının yapılmadığı, 4342 sayılı Mera Kanununun 21/2 maddesinin mera komisyonları tarafından alınmış tahsis kararlarına karşı uygulanmasının söz konusu olacağı, davada ise davacının kadim mera iddiasına dayalı olarak talepte bulunduğu, bu durumda Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin de uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilerek, çekişmenin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi